Kitapta aşırıya kaçmış denilecek kadar fazla betimleme olmamasına rağmen bitirdikten sonra sanki bir filmi bitirmiş gibi hissediyorsunuz ki zaten Kutlu’nun kitaplarındaki sinematografik yapıyı okuyanlar bilir. Aslında sadece bir kadının başından geçenleri yazmış, ancak siz okudukça bir kadının başından geçenlerden daha fazlasını anlıyor, düşünüyor ve sindiriyorsunuz. Dili gayet sade ve anlaşılır. Eğer Kutlu okumaya başlamak istiyorsanız bence Kapıları Açmak ile başlamak yerinde bir karar olur zira bana şimdiye kadar okuduğum kitaplarının arasında en anlaşılır olanı gibi geldi. Çünkü yazarın kendine has bir üslubu var ve bu üsluba alışmak zaman alıyor. Ayrıca üsluba alışamadan okunduğu zaman aslında çok ince ve soyut göndermeler ile dolu ve kişiliğinize bir şeyler katacak nitelikte olan kitapları araya verebilirsiniz -ben de yaşadım maalesef- böyle bir durumun yaşanmasını istemem. Bence bir şansı hal ediyor. (: