Gönderi

Ölüm.
Bununla birlikte sanki söyledikleri işitilebiliyordu: “Hey, neyin var? Kes şunu, aptal kocakarı, duymuyor musun! Kes sızlanmayı! Hey anacığım, duyuyor musun, git uyu! Ben öldüm artık; bir şeye ihtiyacım kalmadı, hem ne gerek var artık! Böyle yatmaktan memnunum… Ben, yani, dinliyor musun, öyle demek istemedim; sen, ihtiyar, çok iyi, gerçekten iyi bir hanımefendisin, bunu bil, ama bak ben öldüm, ama belki de, olmaz ama, belki de ölmemişimdir – duyuyor musun, belki de kalkıveririm ha?
Sayfa 122Kitabı okudu
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.