Mustafa Kemal halife olmak isteseydi, şartlar buna son derece uygundu.9 Tüm yeryüzü Müslümanlarının temennisi de buydu. İslâm kahramanı, İslâm onurunun kurtarıcısı olarak ilan ettikleri kişiden hilâfet makamını esirgeyecek değillerdi. Özellikle de çeşitli menfi propagandalarla, Osmanoğullarını halkın gözünden düşürmesinden sonra, artık hilâfet makamının tek adayıydı. O ise, kendini Osmanoğullarından daha üstün görüyordu; ama hilâfet makamında gözü yoktu. Bilakis bir an önce bundan kurtulmanın çarelerini arıyordu.
O, talip olduğuna (hükümete) kavuştuktan sonra, nefret ettiği şeyi (hilâfeti) nefret ettiklerine bırakmıştı.
İslâm dünyasından gelebilecek tepkilerden çekindiği için, hilafeti hemen kaldırmadı. Yerine aşama aşama kaldırmayı tercih etti. Böylece diğer İslâm ülkelerinin, bu kuruma sahip çıkmalarının da önünü almış oldu. Türkiye'de hilâfet istemediği gibi, başka bir devlette de istemiyordu.