Gönderi

İnovasyon dersinde çocuklara bu hafta ölümcül buluşları anlatıyorum - iyi niyetle yapılmış ama sonradan işin tadını kaçırmış buluşlar. Zyklon B, TNT, kurşunlu benzin, ekstazi. “Sonuçta hem bilim insanları olarak hem de insan toplumu olarak her seferinde ahlaki bir karar vermek zorundayız, yaptığımız buluşların yararı ve zararı hakkında. Bu kararı da bir kere değil, zaman içinde birkaç kere vermemiz gerekebilir, yeni bilgiler ışığında.” “Hocam, siz pişman mısınız Mindy’yi geliştirdiğiniz için?” diye soruyor sınıfın zeki ama zıpır oğlanlarından biri. Ben cevap vermeden, kızlardan biri atlıyor: “Ne pişman olacakmış? Bize ruhsuz diyen nankörler ölüyor diye mi? Beter olsunlar.” Sınıfta bir uğultu yükseliyor. “Benim pişman olmam bir şeyi değiştirmiyor,” diyorum bir süre sonra. “Demirden korksaydık trene binmezdik. Ama işte anlattığım gibi, öngörülemeyen sonuç diye bir şey var. Önemli olan, o sonuçlarla namuslu bir biçimde yüzleşip yeni hareket planlan yaratmak. Beter olsunlar diyorsunuz. Bunu hak edebilirler, etmeyebilirler. Bunun kararım verecek olan ben değilim. Benim görevim, geliştirdiğim teknolojinin amacı dışında kullanılıp zarar vermesini engellemek. Mindy konusuna gelince, ölümlere neyin neden olduğunu galiba bulduk. Halletmeye çok yakınız.” “Oppenheimer da öyle demişti herhalde, atom bombasını bulduktan sonra.” Arka sıradan bir ses bu. "Bilemem. Işın tedavisi gören kanser hastalarına da bir soralım istersen.” “Nükleer santral sızıntısı yüzünden kanser olanlara mı?” Bak sen. Hazırcevap bir oğlan, diyorum içimden. Gülümsüyorum. “Bu da bizi önümüzdeki haftanın konusuna getiriyor. Meyve toplayıp avcılık yaptığımız bir dünyaya dönmek mümkün mü? Ya da küresel bir felaket olsa ve dünya nüfusu yüzde birine düşse, bütün endüstri dursa, hangi teknolojileri yeniden geliştirmeyi isterdik? Nasıl geliştirirdik? Okumalarınızı yapmadan gelmeyin!
Sayfa 65 - Can yayınları
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.