Gönderi

affetmek,unutmak,helalleşmek yok!
akla sahip çıkılacak bir acı değildi yaşadıkları..her birinin hikayesini,acısını dinlerken bile şahitliğini taşımaya zorlanıyor insan. onların içindeyse inleyen bir yer iştahla kanıyor durmadan. üstelik acıları kadar sebebi olanların karşısındaki çaresizlikleri de cabası.. ne korkunç bir ıstırap! sürekli bunu sayıklayıp duruyorum o günden beri. hem içimden tarifini yapamadığım bir şey kopmuş vazgeçmiş gibi, hem de içime bambaşka başka bir parça hiç ayrılmamacasına gelip yerleşmiş gibi..bilemiyorum.biz böyleyken onları tahayyül asla edemiyorum. bir baba şöyle diyor:"orda o biliyorsun,duyuyorsun sesini ama elinden bir şey gelmiyor o enkazın başında.ve sesi en sonunda kesiliyor söylesenize ne yaparsınız?" ve ekliyor; "şaşırıyorum hala aklımı taşıdığıma.." o yüzden ne kadar empati kurarsak kuralım, ne kadar anlamaya yaklaşırsak yaklaşalım, yaşanmışlığa değmek bile kuşkusuz kolay değil. çaresizliğe karşı duyulan acı kadar böylesi bir öfkeyi ben hayatımda en çok,en derinden bu olayda deneyimledim. onlar orada, biz burada can cana acıdan ve çaresizlikten deyim yerindeyse delirdik. çünkü asıl yetişmesi gerekenler yoktu! DEVLET YOKTU! bir halk devletin yokluğuyla diri diri yok oldu! şöyle bir sıralamaya kalksak devletin ne kadar olmadığını,o kadar çok ki biliyorum ne kadar saysam, eksik kalacak olmayışının varlığı..can pazarı yaşanırken kesilen twitter erişiminden tutun,yara saracak diye beklerken çadır,erzak,kan satan kızılaya kadar. kışladan çıkarılmayan askerden,kendi enkazı için wp gurubundan kepçe kiralayan çaresiz insanlara kadar.daha enkaz altında soluk alırken insanlar, selasını dinleten diyanete kadar. bizim buradan gönderdiğimiz yardım kolilerine bile akp logosu yapıştıracak kadar politik çıkar gözetip insanlığı beş para etmeyen akp mhp ortaklığına kadar.bütün bunlardan şikayet,sitem eden depremzedeye de bizzat hakaret edip namussuz,ahlaksız diyebilecek kadar saf kötülük timsali bir cumhurbaşkanına sahip olduğumuz o korkunç güne kadar ne saysak sığar buraya,ne de sövsek soğur içimiz.daha geçen gün yayınlanan Hatay'a yönelik ibretlik tehdidinden bahsetmiyorum bile!yarın senesi dolduğu için kayıp depremzedelerin öldü kabul edileceği korkunç gerçeğinden de.. ne denilebilir ki başka.. çok üzgün, müthiş öfkeliyim. içimde çılgın bir isyan ve yarın korkum var. dün için, bugün için ve yarınlarımız için.. hayatını kaybedenlere rahmet, geride kalanlara yürekten sonsuz sabır diliyorumm. dilerim ki bundan sonra bir rüzgar bile sert esmesin yanlarından.. hesabını sorabilecekleri adalete kavuşup bir tutamda olsa bağırlarındaki cehennem soğusun.. bizi de benzer her tür afetten ve adaletsizlikten elbet rabbim korusun. belleklerimizi de her daim diri tutarak tabi ki.. çünkü bizi en çok çalınan algılarımızla ve yitirilen umutlarımızla beraber gelen alışılmışlık ve unutkanlık öldürüyor.
··
78 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.