Oha diyorum oha. Gayet rutin ilerleyen bir kitabın sonunda da bu şoku yaşatmazsınız ya. Durun durun sakin olun ben biraz fazla heyecan yaptım yaşadığım şokla doğal olarak. Kitabımız polisiye ve psikoloji türleri arasında geziniyor. Ana karakterimiz Hasan, kendine ait şirketi olan bir muhasebeci. Takıntılı bir kişiliği vardır öyle ki kitapta ilk yüz - yüz elli sayfa sadece takıntılarına yoğunlaşıyoruz. ( Açık söyleyeyim bu kısımlar beni biraz darladı. ) Öyle bir kafa yapısı var ki rutininde ki herhangi birşey değişince gününün kötü geçeceğine kadar düşünüyor. Ve bir gün rutini bozulur bu da onda kötü bir his oluşturur. Nitekim doğru da hisseder evine geldiğinde komşusunun kapısını aralık görür ve merakına yenilip eve girdiğinde intihar etmiş asılı bir kızla karşılaşır. Polislere haber vermesine ve olay polislerin incelemesinde olmasına rağmen Hasan kızı o şekilde görünce unutamaz ve evini araştırmaya başlar. Kendisine yazılmış notlarla da karşılaşınca kızın gittiği yerleri, görüştüğü insanları ve neden farklı isimlerle barındığını araştırmaya koyulur. Bu yolculukta Hasan' in iç dünyasına giriyoruz. Düşünce yapısı, davranışları ve takıntıları tabiki üst düzeyde. Açıkçası okurken her türlü psikolojik rahatsızlık aklıma geldi benim ama imkanı yok o son sayfasında yaşadığım şok gelmedi. Ay o sonu okuyun ya vallahi ağzınız açık kalacak. Naçizane fikrime gelecek olursam kitap bir tık daha kısa olabilirdi. İlk yüz - yüz elli sayfa beni epey zorladı çünkü. Olay örgüsü epey yavaş ilerledi. Bir tık daha hızlı bir işleyiş olsa tadından yenmezdi. ( Ufak tefek yazım hataları da mevcuttu bu arada) Bu tarz psikoloji polisiye harmanı seviyorsanız kaçırmayın derim. Şimdiden Herkese Keyifli Okumalar Dilerim.