Başlık iddialı gözükebilir ama aslında gayet basit çünkü yazar hayatıyla tartışmalı ve sansasyon yazar Andre Gide yunan mitolojisinin en meşhur tanrılarından Prometheus ve Thesusu iki kitapta iki farklı zaman ve mekanda konuşturmuştur. İlk kitapta Prometheus yazarın zaman diliminde bir cafede diğer tanrılarla güncele ve hayata dair diyaloglarda, tartışmalarda ve müzakerelerde bulunmuştur. Prometheus’un mitolojik hikayesi sembolik olarak yakın zaman dilimine uyarlanmıştır. Mitolojideki kartal, zincir ve ateş figürleri ve sembolleri insana uyarlanmıştır.İkinci kitap ise Thesus’un Atina şehrine kurmasından sonra emekliliğe ayrılıp dönüp arkasına baktığındaki hayat hikayesine dair görüşlerini anlatmaktadır burada da ilk kitaba nazaran daha fazla sembolik anlatım benimsenmiştir. Kitabın sonundaki mitolojik isimler sözlüğü hikayelerdeki kahramanların kim olduğunu bize özetleyerek kitabın içine girmemizi kolaylaştırmıştır. İçerik olarak tatmin etmese de anlatımdaki sadelik kitabın bir çırpıda bitirilmesini kolaylaştırmıştır.