Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İnsan, gerçekte bir değil, iki kişidir. İki diyorum, çünkü kendi bilgim bunun ötesine geçemiyor. Başkaları aynı konuda beni izleyecek ve beni de geçecektir. Ve en sonunda insanın çok çeşitli, kendi içinde bağdaşmaz ve bağımsız kişiliklerin bir araya gelmesinden başka bir şey olmadığını tahmin etme cüretinde bulundum. Ben, kendi payıma, yaşadığım hayatın doğası yüzünden yanılmadan tek bir yönde, yalnızca tek bir yönde ilerledim. Bu işin ahlaki yanıydı, kendi kişiliğimi inceleyerek insanın ilkel ikiliğini baştan başa kabul etmeyi öğrendim; bilinç alanımda çarpışan iki karakterden biri olduğumu söylemem doğru olsa bile, bunun nedeninin aslında kökten bir biçimde ikisi de olmam olduğunu gördüm ve çok erken tarihlerden başlayarak, bilimsel buluşlarımın izlediği yön bana böyle bir mucizenin çıplak olasılıklarını sunmadan bile önce, bu öğelerin birbirlerinden ayrılmaları düşüncesi üzerinde zevkle düşünmeyi öğrenmiştim. Eğer bunların her biri, diyordum kendi kendime, farklı kimliklere yerleştirilebilseydi, yaşam, onu dayanılmaz kılan her şeyden kurtulabilirdi; kendisinden daha dürüst olan ikizinin arzularından ve neden olduğu pişmanlıklardan kurtarılan adaletsiz kimse kendi yolunda gidebilir, adaletli kimse kendi yolunda sebatla ve güvenle yürüyebilir, kendi zevk aldığı şeyleri yapabilir ve bundan böyle artık dışındaki bu kötülükten kaynaklanan pişmanlık ve acıdan uzak durabilirdi. Bu bağdaşmaz karakterlerin bu şekilde birbirlerine bağlanmaları ve bu zıt ikizlerin bilincin acılı rahminde sürekli mücadele halinde olmaları, insanoğlunun üzerindeki lanetti. Öyleyse bunlar nasıl birbirlerinden koparılabilirdi?
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.