Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Klasik nezaket cümlelerinden sonra Yüksek Komiser, Kral'ın Vahidettin'i ve İstanbul yönetimini destekleyen sözlü mesajını iletti. Mesaj Vahidettin'i pek duygulandırdı. Milletin kendi arkasında ol- duğunu belirtmek için. "Türkiye'nin bugünkü ıstırabından sorumlu olanlar nüfusun ancak yüzde onudur" dedi; kısa bir duraksamadan sonra devam etti: "İngiltere Anadolu'daki savaşı neden durdurmuyor, anlamıyorum. Birkaç savaş gemisini İzmir'e, bir-ikisini de Karadeniz'e yollamanız, iki yanı da mantıklı davranmaya zorlar." Sir Rumbold Padişah'a hayret ve gizli bir acıma ile baktı. Çok zavallı bir duruşu vardı. İngiltere Sevr'e karşı çıkan M. Kemal'ı değil, el bette Sevr'i benimseyen onu tutacaktı. Ama bu 600 yıllık devletin hükümdarının, olup bitenlere akıl erdiremediği anlaşılıyordu. Ne Yunanistan'ın İngiltere için anlamını kavramıştı, ne de Ankara'nın bir çift savaş gemisiyle dize getirilemeyeceğini. Sözü uzatmadı, "Barışı sağla mak için uygun zamanın henüz gelmediğini söylemekle yetindi. Konuşma Vahidettin'in sızlanmaları ve Yüksek Komiser'in avutucu cevapları ile sona erdi. Konuşmanın tutanağı, tarihin gurur ve utanç verici olaylarla dolu belgeliğinde hak ettiği yeri aldı..
Sayfa 244 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.