“Ama ölçüsüz kederimizle geride kalanların
mutsuzluklarına mutsuzluk katmaktan kaçınmak da görevimiz değil mi? Bu ayrıca kendine de borçlu
olduğun bir görev, çünkü aşırı üzüntü, gelişimi, hayattan keyif almayı ve hatta günlük görevlerini
yerine getirmeni engeller ki bunları yapmayan bir insan toplumda barınamaz.”