''Beşeriyet derin bir ah çekti ve 'Doğru, Doğru! Lütfen bana söyleyin, merhamet edin. Mademki, hayattan tiksiniyorum, ama onsuz da yapamıyorum, Öyleyse saadetin ne olduğunu bana siz söyleyin' dedi.
O sırada başkan geldi. Meseleyi anladı ve oradakilere:
'Haydi bakalım, şu zavallının sorusunun cevabını verin!'