Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Ali Canip Yöntem şöyle anlatır: "Ruşen Eşrefle (Ünaydın) ikimizin ahbabı olan bir zat kendisine 'kuşgömü pastırma' geldiğini söyleyerek bizi evine davet eder ve mutlaka geliniz bekliyorum der. Ruşen Eşref de Gazi'den izin alıp gitmemizi söyler. Davete gittiğimizde bir iki tanıdık vardı. İçtik ve enfes pastırmadan da bol bol yedik. Saat gece on bire doğru kapı önünde bir otomobil sesi işitildi. Arkasından kapı çalındı. Ev sahibi aşağı indi ve hemen yukarı çıkarak haberi verdi: 'Atatürk otomobil yollamış, sizi istiyormuş'. 'Eyvah… Çünkü Gazi'nin sofrasında meze olarak kuş sütü bile vardı, fakat her Rumelili gibi, o da pastırmadan ve sarmısaktan nefret ederdi. Şimdi ne yapacaktık? Ev sahibine dedim ki: 'Aman birader bize bir demet maydanoz bul.' 'Vallah bizim evde yok, saat on biri geçiyor, komşular uyumuşlardır', dedi. Israr ettim. Nihayet maydanoz bulundu. Ruşen Eşrefle hem çiğniyor, hem gidiyorduk. Çankaya'ya vardık. Salona girdik. Aksi gibi tenhaydı. Dört beş kişi ancak vardı. Masanın tâ öteki ucuna iliştim. Ruşen de yanımda. Gazi 'Kalabalık yok yaklaşsanıza' diye emretti. Dedim ki 'Paşam kabil olsa kapının dışına oturacağız'. 'Niçin' dedi… 'Sizden saklayamayız, pastırma yedik' dedim. Hoşuna gitti. 'Pekala, aman uzak kalalım' dedi. Neş'e içinde bir iki saat geçirdik".
Sayfa 87 - Güven KitabeviKitabı okudu
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.