Hubb-u nefis ve tarafdar-ı nefis ve acz ve enaniyetten neş'et eden teberri-i nefs ile kendi kabahatini başkasına atıyor.
Şöyle yanlışa muhtemel olan sözünü veya hataya kabil olan fiilini, bir büyük zâta veyahut muteber bir kitaba, hattâ bazan dine, çok defa hadîse, en nihayet kadere isnad etmekle, kendini teberri etmek istiyor.
Hâşâ sümme hâşâ...
Nurdan zulmet gelmez. Kendi âyinesinde görülen yıldızları setretse de, semadaki yıldızları setredemez. Fakat kendi göremez.
Muhakemat - 34