Bir millet büyük bir felâkete uğradığı, korkunç bir tehlike karşısında bulunduğu zaman fertlerindeki şahsiyetleri bel'eder (yutar): O zaman umumun ruhunda yalnız millî bir şahsiyet yatar. Bütün kalplerde bu millî şahsiyeti idame etmek (devam ettirmek) tehakülünden (isteğinden) başka bir duygu kalmaz. Bu hengâmede fertler kendi hürriyetlerini değil, milletlerinin istikbâlini düşünürler. İşte o muazzez (yüce) duygu ile karışık olan bu mukaddes düşünceye mefkûre (ülkü) denir.