Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

488 syf.
10/10 puan verdi
Fuzûlî, dünyadaki güzelliklerin aslında ilahi güzelliğin bir yansıması olduğunu ve bir kişiye duyulan aşkın gerçekte o kişide bulunan ilahi unsur olduğunu kabul ederek, Kur’an ve sünneti, peygamber gibi yaşamayı amaçlayan tasavvuf doktrininin temsilcisi olmuştur. Eserlerinde Kur’an, sünnet, hadis ve kıssalara fazlaca yer veren Fuzûlî’de aşk ise, alelade bir eğlencenin ötesinde, bütün benliğini feda ettiği ilahi bir tutkudur. Şiirlerinde görülen aşk tipleri, gerçek muhatap olan Allah’ı arayan “Mecnûn”lardır. Fuzûlî, insanlığı yücelten iman ve salih ameli gaye edinen şiirler peşindedir. Ancak buna çalışırken de kuru ve yavan bir didaktikliğe düşmemiştir. "Leylâ vü Mecnûn" mesnevisi, her ne kadar, bireysel hayatla ilgili olan aşkı konu edinse de hayatın her safhasına tesir eden dinin etkisindedir. Hem Fuzûlî’nin almış olduğu eğitim ve yetişme tarzı hem de dönemin sosyal ve kültürel şartları, böyle bir eserin ortaya çıkmasında, çok önemli etkenler konumundadır. Zira bu eser XIII. asırdan itibaren tevhid, aşk ve marifet kavramları üzerinde şekillenmeye başlayan İslami edebiyatın olgun bir sentezi konumundadır. Eserin kökenine dair bulgular henüz netleşmemiştir. Şimdilik VII. yüzyıla kadar götürülmekle birlikte İslâm öncesi hatta M.Ö 4000’lere, Sümer ve Asur kaynaklarına dayandırıldığı da görülmektedir. Arap, Fars ve Türk edebiyatı sahasında farklı şairler tarafından kaleme alınan Leylâ vü Mecnûn eserini zirveye çıkaran Fuzûlî, minyatür, opera, piyes ve sinema gibi çeşitli sanatlara kaynaklık etmiştir.
Fuzuli
Fuzuli
Leylâ vü Mecnun
Leylâ vü MecnunFuzuli · Dergah Yayınları · 20171,925 okunma
·
5 artı 1'leme
·
77 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.