"Arapçadaki "kârra" kelimesini Türkçemiz alır almaz işleme tâbi tutmuş ve ortaya "kara" kelimesi çıkmıştır. Tam bir devşirme usulü... Buna bağlı olarak yamaçlarımızda yeni kullanımlar boy atmış: "Kara iklimi, kara kuvvetleri, kara mili (1609 m.), kara suları, kara vapuru, karayel, karada ölüm yok, karaya ayak basmak, karaya oturmak, karaya vurmak ve kara yolu..." gibi söyleyişler hep Türkçemizin yamaçlarında fikizkenmiştir."
Şeref Yılmaz, Sürmeli Türkçe, Ferfir Yayınları, 2013, 11. Baskı, s. 28.