Cepheden cepheye bu sürükleniş acımasız oluyordu. Bin bir zorluk ve yokluk içinde can vermek, toprağa düşmek için bunca çileye katlanmak aslında asker için büyük bir tezat oluşturuyordu. Ölürse belki şehit olurdu, kalırsa da gazi. Ama onun olduğunu kim bilirdi ki? Bir deftere kaydı tutulurdu; hepsi bu kadardı.