Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yitip giden gençliğimize
Bu garip yabancılaşma duygusu nedeniyle herkesten daha çok eziyet çekenin ben olduğumu iddia ediyorum. Her ne kadar tipik bir yalnız kurt olarak yaşamayıp karşıma çıkan fırsatlardan yararlandıysam da bu duygu üniversitede okuduğum yıllar boyunca bana hep eşlik etti. Kurtulamadığım bu “yabancılaşma"yı okuma salonlarında seminerlerde ve kantinde oturan diğer "yabancılar"da da görüyor, tanıyordum. “Sonsuza dek sürecek bir hayat yaşıyoruz” duygusu içindeydik.Tarih alanında yaptığım lisansüstü çalışmamın sonlarına doğru üniversitede başlayan radikal hareketlerin bir sonucu olarak şunu anladım ki beni huzursuz eden şeylerin kökü tamamen benim dışındaydı ve hayatımı belirleyecek her hadise aslında benim etkinlik göstereceğim mekandan coğrafyadan çok uzaklarda cereyan edecekti; başka bir deyişle Oslo üniversitesi'nde okuyan herkesin bilincinde şu düşünce şekillenmişti: Bizler emperyalizmin çocuklarıyız okuma salonlarında sistemin kurbanlık kuzuları gibi, hatta hayatımızı sürdürmemizi sağlayan, bizlere bizden önceki hiçbir kuşağın yaşamadığı kadar ayrıcalıklı, geniş imkanlar veren insanların sebep olduğu kanlı ve dramatik olaylardan istifa eden bir kuşak olarak oturmaktayız. Bütün bunlar bana sağduyu kazandırmış ancak “yabancılaşma” duygumu güçlendirmişti ve artık kendimi daha önceleri, yani Vietnam Savaşı öncesinde hissetmediğim kadar yararsız hissediyordum
Sayfa 18
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.