Hulagû yalnızca yasak edilen çanların çalınmalarına müsade etmekle kalmıyor, bilhassa karısı Dokuz Hatun'un tesis ettiği kiliselerde onların ibadetlerinde bulunuyor, birçok yüksek rütbeli ruhanilerle dostça münasebetlerde bulunduktan maada Nastûri Katolikosu Makkika'ya 1258 tarihinde Bağdat'ta tahsis ettiği kilisede kendisi ve evlatları için ibadet edilmesini temin ediyor ve Dicle kenarında küçük Devatdarın köşkünü ona mesken olarak veriyordu. O bunlardan başka huzurunda yerlere kapanmayarak sadece diz çökmeleri için Hristiyanlara müsadede bulunuyor, Ermeni Gürcü ve Süryani papazların ayinlerini dinliyor ve şarabı takdis ettiriyordu.