Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Halide Edip Hanım, Ruşen Eşref Ünaydın ve Binbaşı Kemal Bey otomobille Adala'ya yetişmeye çalışıyorlardı. Binbaşı birden, şöföre. "Dur!" diye bağırdı. Araba yavaşlayıp durdu. Binbaşının dikkatini esir bir Yunan subayını geriye götüren bir asker çekmişti. Yunan subayı eşeğe binmişti. Asker yayaydı. Asker binbaşıyı görünce selam verdi. Yunan subayı eşekten indi. Hasta suratlı biriydi. "Kim bu?" "Bir esir." "Nereye götürüyorsun?" "Geriye. Alay karargahına." Binbaşı kızdı: "Ulan sen bunun seyisi misin, hizmet eri misin? Hayvana sen bin, o yürüsün." Asker, üçünün de yüreğini titreten bir iç temizliğiyle, "Hiç olur mu komutanım.." dedi, "..o şimdi ocağından kopmuş bir gurbet adamı. Misafir. Bana emanet." Binbaşı gözlerinin dolduğunu belli etmemek için başını çevirip şoföre, "Yürü!" diye bağırdı. Araba hareket etti. Asker selam durdu. Sonra Yunan subayına eşeğe binmesini işaret etti: "Haydi bin çorbacı. Akşam karavanasına yetişelim. Aç kalma." Yola düştüler..
Sayfa 659 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.