Frenklere yani Avrupalılara benzemeye çalışma, onlar gibi redingot giyip Beyoğlu'nda gezen, bazan da başlarına yahudi fötürünü geçirip "selamün aleyküm" yerine "bon jour" diyen, ara sıra meyhaneye gidip orada sarhoş sohbetlerine katılan, anladıkları halde çeplerine Fransızca yada İngilizce kitap (bunların felsefi olması önemli) koyup gezen matruş efendiler, kendilerini "alafranga" diye, öz toplumlarından ayırmaya başladılar ve onları da, yani toplumlarını da istihfaf edip "alaturka" demeye başladılar.
Aynı zihniyetin günümüzde "alaturka" yerine kullandıkları kavram ise "gerici" yada "mürteci" oldu