Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

12 Ağustos 1952 Köşeyi dönerken rastladığım, renk ve çizgiye boyanmış bir duvar afişi bana sadelik üzerinde durmak gerektiğini hatırlattı. Sanatın sadeliğe erişmesi, yani sanat eserinin her türlü süs ve yapmacıktan kaçınması, öyle kolayca elde edilebilecek şeylerden değil her halde, Buna sanatçı, uzun emeklerden, uzun ter dökmelerden sonra varabilir ancak. Bir ressama tablosunun pek sade olduğunu söylemişler. Siz de benim gibi tabloyu yüz kere bozup yeniden boyarsanız, böyle sade olur elbet. cevabını vermiş. Biz sadeliği çok başka türlü anlıyoruz. Çoğu defa, bir iki kalem veya fırça oynamasıyla elde edilen eseri sadelikle değerlendiriyoruz. Üstelik asıl sadeliğin birtakım uğraşmalar, didişmelerden sonra belirebileceğini söyliyenlere de kıs kıs gülmekten çekinmiyoruz
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.