Kurtuluş Savaşı’ndan 1971’e kadar Türkiye’de olanlar böylece özetlenebilir.
İddianamede bahsi geçen, yazılan olaylara gelince, savcının yaptığı gibi bizde meseleyi ta başından almak, ilk gençlik olaylarına, hatta 27 Mayıs ihtilaline inmek zorundayız. Olayları buradan almak Anayasa’yı ve Hür Demokratik ortamı kimin hazır altı edip baltaladığını, kimin can pahasına koruyup yerleştirmeye çalıştığını anlamak için şarttır. Dönelim 27 Mayıs 1960’a.
Demiştik ki, 27 Mayıs İhtilali bunalan ekonomimize çözüm getiremeyen, gizleyemediği sömürü ile, yarattığı açlık ve sefaletle halkın nefretini kazanan bir iktidara karşı küçük burjuva radikalizmi ve reformist burjuvazinin giriştiği bir harekettir.
27 Mayıs’ta radikal burjuvazinin etkisiyle demokrasi yolunda adımlar atılmış, temel hak ve hürriyetler teminat altına alınmış, pozitif hukukun sağlam temeller üzerine oturması sağlanmıştır. Bunların yanında devlet aygıtı önemli demokratik kuruluşlarla desteklenmiş, Üniversitelerde belli fikir özgürlüğü sağlanmıştır. 1960’ın hemen sonraları küçük burjuva radikallerinin etkinlik sağladığı yıllardır.
Bu yıllar emperyalizmle hiçbir göbek bağı olmayan, gençliğin öğrenme-araştırma, inceleme, kısaca orta çağ karanlığından, fikirsizliğinden kurtulma yılları olmuştur. 1961 Anayasası ile kazanılan mesafeleri şöylece özetlemekte fayda vardır:
İşçiye tamamen çalışma, sözleşme ve grev yapma hakkı işçilerin demokratik hareketlerine dayanak olmuş, işçiye dayanak gücü vermiştir.
Örgütlü sermayeye karşı mücadelenin ancak toplu hareketlerle mümkün olduğu görülmüş, grev ve sendikal örgüt kurma mücadelesi, Anayasa ile kazanılan ‘düşünce ve kanaatlerini söz ve yazı ile serbestçe ifade etme’ hakkı ile daha da güçlenmiştir.
Çıkacak faşizm kokulu kanunların Anayasaya aykırılığı ispatlanacak duruma getirilmiş bağımsız Anayasa Mahkemeleri kurulmuştur.
Çeşitli meslek gruplarına örgütlenme ve direnme hakları tanınmış, kitlelere hoşnutsuzluklarını etkili bir biçimde belirtme, gerekirse direnişe geçme hakkı verilmiştir.
Bütün bu etkili ve ilerici kararlar yönetici kadroları kontrol altında tutma, üzerlerinde etkili olma ve denetleme olanağını doğurmuştur....