Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Çok mu taş var cebinde?” Kız cevap vermedi. "İyi yapıyorsun. At, hepsini at. Onlarla yürümek zor. insan aksıyor. Bir bacağı yokmuş gibi aksıyor. Bazı yükler büyütüyor, bazıları sakat bırakıyor. Ama biliyor musun, bacaklar hep orda. Kesilseler de orda. Hayat gösterecek sana.” Düşmüş de kalkamamış gibi yüzünü buruşturdu kız. "Canın mı yanıyor?” Hiçbir şey söylemeden bir süre öylece durdu. Sonra sağ elini sol bacağının üstüne koyup kavalkemiğini ovuşturdu. Ben de sol elimi uzattım, tutup itmesinden çekinerek göğsünün sol yanına bastırdım. "Ve burası da?” İtmedi. Ama göğsünü, dibinde çok lafların susulduğu aşikâr, derin bir nefesle şişirdi. Sanki şimdi ya başından savacak ya bağrına basacaktı beni. Nefesimi tutup bekledim. En nihayet kirpiklerini ağır ağır kaldırdı. Küskün gözlerle yüzüme bakti. Bir nefes kadar kısa ve bir ömür kadar uzun baktı. Sonra yine indirdi başını. Yılmadım. Bu sefer montumun kolundaki yanık izini gösterip fısıldadım: "Bak, bunu ben yaptım.” Göz ucuyla şöyle bir bakışından güç bulup çabuk çabuk anlatmaya başladım: "Buraya bir ev yaktım. Dünden ve yarından daha büyük bir şeye, şimdiye. İstersen yorulduğunda içine saklanırsın. İstersen sana başka küçük evler de yaparım. Küçük oyun odaları, küçük kavga odaları, küçük gülme, ağlama, sevinme, sevme odaları. Göğsümdeki kafese kurarım hepsini, orası güvenli. Bir daha çatısız kalmazsın. Bir daha hiç evsiz kalmazsın." Kız başını çok küsmüş çocukların sessizliğinden kaldırmadı. Parmaklarımın arasından kayıp gitmesini beklemeden, ona ulaşmanın bir yolunu bulmam lazımdı. Elimi yeniden göğsüne bastırdım. "Acıdığını biliyorum. Ama geçecek. Söz veriyorum, geçecek. Artık yanındayım. Daha evvel gelmeliydim ama yol uzundu, yürüyüş zorlu. Ve büyümek sandığından uzun sürüyor. Geciktiğim için beni bağışlar mısın?
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.