"Bir beyzade olduğun, dünya nimetini elde ettiğin belli. Neden bir derviş olmak istiyorsun ki?"
"Senin gibi olabilmek için?"
"Benim gibi miskin bir derviş olup da ne yapacaksın, odun mu taşıyacaksın?"
"Hayır, odunu altın edeceğim!"
"Bugüne kadar kim odunu altın etmiş ki ağam!”
"Seeen!.."
Hayretle yüzüne baktım. İçimden “Bu sultan da, adamları da hayli garip kimseler!" diye geçirirken o sordu: "Bana da öğretirler değil mi yolunu?"
"?!."