Gönderi

Yanlış anlaşılma
Okul ödevlerimi, öğretmenimden daha sık kontrol ederlerdi. Özellikle babaannem, okuyup büyük adam olmamı çok istiyordu.Bu yüzden sık sık: “Aman Volkancığım, öğretmeninin anlattıklarını iyi dinle. Bir kulağından girip, öbür kulağından çıkmasın.” diyordu. Beni çok seven, bana bu kadar iyi bakan bir babaanne hiç üzülür mü? Ertesi gün okula giderken, cebime bir parça pamuk koymuştum. Sınıftan içeri girer girmez, cebimdeki pamuğu çıkarmış; sağ kulağımın içine yerleştirmiştim. Böylece öğretmenimin anlattığı desler, sol kulağımdan girecek ama çıkmak istese de sağ kulağımı pamukla kapattığım için dışarıya çıkamayacaktı. Sınıftaki diğer arkadaşlarım için üzülüyordum.Onlar anlatılan hiçbir şeyi kafalarında tutamayacaklardı. Çünkü hiçbirinin benim gibi, torununun dersleriyle ilgilenen bir babaanneleri ve kulaklarından birini tıkayan pamukları yoktu. Yüzümde kocaman bir gülücükle sırama yerleşip defterimi, kalemimi sıranın üstüne çıkarmıştım. Ben hazırdım... Yalnız bir sorun vardı. Öğretmenimiz dersi, sınıfta dolaşarak anlatıyordu. Sol tarafımda dolaşırken her şey gayet normal ve güzeldi. Bütün bilgiler sol kulağımdan içeriye giriyordu. Ama sağ tarafıma geçtiğinde, hiçbir şey duyamıyordum. Yanımda oturan arkadaşıma dayanıp, başımı sağ tarafa çevirmekten boynum tutulmuştu. Öğretmenimiz anlattığı konu çok önemliydi. Herkes susmuş, dikkatle dinliyor, sınıfta çıt çıkmıyordu. Birden vücudumun ağırlığına daha fazla dayanamayan arkadaşım, sıradan kayıp yere düşmesin mi? Hiç unutmam, bütün sınıf aynı anda gülmeye başlamıştı. Öğretmenimiz, kulağımı neden pamukla tıkadığımı öğrendiğinde, herkesten çok gülmüştü. Tabii ben gülmemiştim. O gün okulda yaşadıklarımı, dedemlere anlatmamıştım. Aptallığıma bir de onların gülmesini istememiştim.
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.