أَفَمَنْ يَعْلَمُ أَنَّمَا أُنْزِلَ إِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَ الْحَقُّ كَمَنْ هُوَ أَعْمَى إِنَّ مَا يَتَذَكَّرُ أُولُوا الأَلْبَابِ (1)
21 -"(Ya) o kimse ki, sana Rabbinden indirilen (Kuran) ın şüphesiz hak
olduğunu bilir. O, âmå olan (böyle bilip inanmayan kör) kimse gibi midir? An- cak aklı selim (sağlam akıl) sahibleri iyice anlarlar." (Ra'd Suresi: 19)
Bu ayet-i celileden anlaşıldığına göre, Kuran-ı Kerim'in Mevlå Teală tarafından indirilmiş hak bir kitap olduğunu bilmeyen, kafa gözünün körlüğünden daha zararlı olan kalp gözünün körlüğüyle vasıflandırılmıştır. Kuran-ı Ke-rim'in hak olarak indirildiğini bilenler ise, kör de olsalar, kalp gözleri gördüğü için görücü sayılmışlardır.