Şimdi kalçaları Amanda'nın bacaklarının arasında duruyor, gergin karnı onun yanaklarını kızartacak şekilde vücuduna bastı- rıyordu. Amanda alev alev yandığını ve içinin ürperdiğini hissetti. Soluğu kesilmişti.
Hayatında ilk defa başını kaldırıp hakkında hiçbir şey bilmediği bir adamı öpmek istiyordu.
Sahi kimdi bu adam?
Amanda bunları düşünürken adam ona büyük bir şaşkınlık yaşatarak başını yüzüne doğru eğdi ve derin bir nefes alarak saç- larını kokladı.
Amanda gerildiğini hissetti. "Beni kokluyor musun?"
Adamın boğuk, melodik bir kahkahayla sarsılan vücudu içini tuhaf bir ürpertiyle doldurdu.
Onu eritip bitiren garip, tahrik edici bir aksanla, "Sadece parfü- münün tadını çıkarıyorum, ma fleur," diye fısıldadı adam kulağına usulca. Sesi Amanda'ya gökgürültüsünü hatırlatacak ve onu perişan eden bir etki bırakarak içinde gümbürdeyecek kadar boğuk çıkıyordu. Pekâlâ, kısacası bu adam inanılmaz derecede seksiydi ve boğa- zırı okşayan nefesi Amanda'nın tenine binlerce iğne batıyormuşçasına ürpermesine neden oluyordu.
Sayfa 23
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.