Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Mehmet mihri hilav
Hem eski İlahiyat Fakültesi profesörü, hem de avukattı. Dina­mik, alim, avcı, şerefli bir Kürttü. Süleymaniye Kürdü idi, ama Kurmanciyi de güzel biliyordu. Zaten Mehmet Mihri’nin bilmediği dil yoktu sanki. Arapça, Farsça, Türkçe, Fransızca ve Kürtçenin tüm lehçe ve şivelerine hakimdi. Dicle Kaynağı’nı çıkar­dığımda bana yedi tane yazı verdi. 1957 yılında vefatına kadar Irak’ta çıkan Jîn dergisine de muntazaman yazı gönderiyordu. Mehmet Mihri Bey, aynı zamanda avukatımdı da. Fırat Talebe Yurdu’nun aleyhine açılan bir tahliye davasında, mahkemedeki babacan ve insani tutumuyla hakimi etkilemiş ve davayı kazan­mıştı. Müdafaası, aşağı yukarı şöyleydi: “Hakim Bey, bu çocuğun ne kadar insansever olduğunu bilemezsiniz. Yüzlerce fakir fuka­ ra bu yurtta yetişmiş ve halen de yetişmektedir. Şimdi bu çocuk­ların yurdunu ve yuvasını dağıtıp, binayı bu parababalarına mı teslim edeceksiniz? Sizin vicdanınıza bırakıyorum..” Hakim düşünmüş ve Mihri Bey’in insanlığına iştirak etmişti. Parababası, Bursalı fabrikatör İbrahim Yörük ve onun avukatı Yahudi köken­ li meşhur Reşat Atabek pis pis mahkemeden ayrılmışlardı.
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.