Bir milletin başına büyük felaketler gelir. Büyük küçük felaketler…Örneğin o memleket iç ve dış sömürücülerin istilasına uğrar. Bu gerçekten büyük bir felakettir. Fakat memleketin yazarları, aydınları bu istilaya karşı koymazlarsa, işte bu, felaketlerin felaketidir. Ya korktuklarından, ya da satılmışlıklarından karşı koyamazlar. İkisi de aynı kapıya çıkar.