Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

ilişkiler
Öz ilişki iş ilişkisidir. Toplum gerçek bir kümedir çünkü insanlar arasında devamlı+karşılıklı ilişki vardır. fakat bu ilişkiler nedir ? Yukarıda da söylediğimiz gibi insan ilişkileri iki türlüdür: 1) Maddi, iş ilişkileri; 2) Manevi, düşünce ilişkileri. Acaba bu iki çeşit ilişkiden hangisi ana ve öz ilişkidir de ötekisini doğurur ? Şüphesiz iş ilişkisi. Nasıl ? Bunu anlamak için örnekler verelim. -Bir fabrikanın işçileri birbirleriyle fikir ilişkilerinde bulunur ve tanışırlar fakat tanışma görüşmelerine sebep nedir ? Fabrikada çalışma zorunluluğu değil mi ? Eğer bu fabrikada işi olmazsa yüzlerce insan bir araya gelemeyecek ve aralarında başka bir iş ilişkisi de yoksa birbirleriyle tanışıp görüşemeyeceklerdi de. -Derebeylik zamanında her köylü tarlasının ürünüyle beslenir, davarının yünüyle giyinirdi. Dışarıdan ne bir şey satın alır ne de bir şey satardı. Sadece ürünün yarısını, yahut üçte ikisini ağasına verirdi. Böyle bir köylü, ağasından ve köyünden yani iş ilişkisinde bulunduklarından başkasını tanımaz, dünya yıkılsa aldırmazdı. Onun için, bir köyün dili, hiç ilişkide bulunmadığı uzak bir köyün diline tamamıyla uymazdı. Bugün bile, derebeylik olan Doğu illerimizde, arası 10 saati geçmeyen Palu’nun Zazacası Dersim’in Kürtçesi başka başka dillerdir (Dil, manevi ilişki aracıdır). Halbuki bugün İstanbul'da çalışan tütün işçisini ele alalım. Onun işlediği tütün ta Amerika'ya gider. Yani işçi Amerika ile iş ilişkisinde bulunur. Amerika'da kriz çıkarsa kazançlar azalır, tütün tüketimi azalır. Amerika, Türkiye'den tütün almaz. Türk işçisi işsiz kalır. o zaman ister istemez Amerika'da ne olup bittiğini öğrenir ve ta Amerika ile bir çeşit düşünce ilişkisi kurar. Kendi yağıyla kavrulan bir Dersimli köylü bir gün iş bulmak için Amerika'ya gitse köyüne 10 saat mesafedeki Palu'nun Zazacasını bilmediği halde, Amerika'da çalışırken onların dilini öğrenir. -Dünya yuvarlağı altı kıtadır ama insan fikri 16. yüzyıla kadar bunlardan yalnız üçünü biliyordu çünkü yalnız üçü (Avrupa, Asya ve Afrika) arasında maddi iş ilişkisi devamlı surette vardı. 15'inci yüzyılın sonuna kadar Amerika kıtası hakkında en ufak bir "fikir" bile yoktu. Hatta o kadar yoktu ki gökyüzünün esrarı hakkında gözle görülmüş gibi bir yığın bilgiler okuyan "Peygamberlerden" bir olsun, burnu ucundaki yeni dünyayı rüyasında bile göremezdi. Halbuki Hazreti Muhammed "Kisraların beyaz saraylarını" Arap kavmine vaat ediyordu. Niçin ? Çünkü Mekke'den kalkan Arap kervanları Bizans ve Fars başkentlerinden geçiyorlardı. Arap gemileriyse Hint ve Çin'in ötesine gidemiyorlardı 8'inci ve 9'uncu yüzyıllarda Norveçliler ta Kuzey Amerika sahillerine kadar bazen varıyorlardı fakat bu devamlı bir ticaret ve iş ilişkisinden fazla bir tesadüf gibiydi. Ne zaman ki Avrupa'da kapitalist ilişkiler arttı Avrupa gemicileri yeni pazarlar aramaya çıktılar. Maddi işin (ticaretin) genişleyici ister istemez insan düşüncesine yeni bir ülke kazandırdı: Amerika!... Bugün Amerika ile hem düşünce hem iş ilişkilerimiz sıkı fıkıdır. Eğer Amerika ile bütün iş, ticaret, ulaşım ilişkilerimizin devam etmesi belki Amerika kıtasının dünyadan kopup ayrıldığın inanmaya başlarız. Bu örneklerden anlıyoruz ki düşünce ilişkilerini, iş ilişkileri doğurur. Şu halde toplumun iç zembereği ve öz bağı iş ilişkisidir. Onun için toplum belirli bir iş cihazıdır (Rakı çeken imbik bir cihazdır. Toplumu bir imbiğe benzetirsek ve imbik rakı yerine iş çıkarırsa, cihaz nereye kadar uzanırsa, toplumda oraya kadar vardır. Toplum ilişkileri ondan öteye gidemez). Toplum, insanların belirli bir iş tarzı üstündeki en geniş ilişkileridir.
DerlenişKitabı okudu
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.