Merhaba
Umebrto Eco romanını 1980 yılında yayımladıktan sonra 13 kez basılıp yirmiye aşkın dile çevrilmiş. Ortaçağ Avrupa’sını derinden araştıran Eco, günümüzden daha iyi bildiği bu alan hakkında kült olmuş bir eser ortaya çıkarmış. Papa ile İmparator arasındaki atama yetkisi tartışmalarının aşamalarından birini oluşturan bir zaman dilimini anlatan kitapta, yukarı İtalya’da bir manastırda işlenen cinayetler aydınlatılmaya çalışılıyor. Melk’li Adso ve onun hocası rahip William cinayeti araştırırken aynı zamanda Hristiyan dünyasının bu çalkantılı sürecine de ışık tutuluyor. Eserde İsa’nın zengin mi fakir mi olduğu tartışması ve gülmek ile ilgili felsefi ve dini sorgulamalar geçiyor. Eserin başından sonuna kadar merak duygusu ön planda olsa da dini tartışmaların olduğu bölümlerde okuyucu zorlanıyor. Elbette bu konulara merakı olanlar için ilgi çekici olabilir.
Eseri okurken Umberto Eco’yu da araştırma fırsatı buldum. Şahsi kütüphanesi o kadar büyükmüş ki 30.000 olduktan sonra saymayı bırakmış. Evi kitapların ağırlığından yıkılma riski taşıdığı için belediye tarafından boşaltılmış, taşınmak zorunda kalmış. Bu konuda TRT 2’de “Umberto Eco: Dünya’nın Kütüphanesi “ adlı belgeseli izleyebilirsiniz.
Severek okuduğum bu kitabı ben tavsiye ederim tabi ki ancak okumadan önce beklentinizi belirlemekte fayda var.
Sevgiler