- Öğretmeyecek misin?
+Neyi?
-Birine nasıl yabancı olacağımı?
+ Hayır.
- Ama neden?
+ Çünkü, aslında birine yabancı olmuyorsun. Bu senin içinde olan birşey. Ona baktığında yabancı olamazsın zaten. Çünkü bir kere tanıştın onunla. Tanıştığın biriyle ikinci kez tanışamazsın. O tanışmak değil yeni baştan başlamak olur. Yazı yazmayı öğreneceksin öyle değilmi? O zaman göreceksin. Kalemle kağıda yazdığını sildiğinde, o kalem mutlaka oraya iz bırakır. Tükenmez kalem silinmez mesela. O yüzden ya sayfayı yırtarsın, ya üstünü karalarsın. Kurşun kalemle sildiğin arkadaki sayfaya bile iz bırakır. Yeni baştan yazsanda, bir öncekinin bıraktığı izin üzerine yazmış olacaksın. Defter değiştirmediğin sürece o iz orada kalacak.
Yabancı olmak, o izi yok saymak demek. Diyelim çok bastırarak yazı yazdın. Kağıtta artık kalemin bıraktığı engebeler oluştu. Sen sildin sildin... Yazı silindi ama engebeler kaldı. Yabancı olmak için üzerine yenisini yazdığında o engebeleri hissetmiyor gibi yapman gerekir. Kalemi ona göre tutman gerekir. Yeni yazacağın şeyin o engebelerle karşılaştığında sarsılmaması gerekir. Bu kolay değil. Bu iyi birşey değil. Anlatabiliyor muyum? Bu... Henüz bir çocukken öğrenmen gereken birşey değil.