Bu asrın (18. yy) etkili isimleri arasında modern bilgibilimin temellerini atan David Hume'u, sosyal bilimleri (sırf ekonomiyi değil!) sağlam bir kuramsal temele oturtan Adam Smith' i, doğa bilimleriyle san'atın büyük sentezcisi Goethe'yi, Alexander ve ağabeyi, modern araştırma üniversitesi kavramının yaratıcısı Wilhelm von Humboldt'u, modern yaşam bilimlerinin mimarları olan von Linne, Cuvier ve Lamarck'ı, yasaların ruhunu doğanın bize bahşettiği çerçeve içerisinde arayan Montesquieu'yü , Newton'u ülkesinde tanıtmak için büyük çaba harcayan Voltaire'i, modern yerbilimlerini Hume'dan öğrendiği felsefeyi geliştirerek oluşturduğu bilgibilim çerçevesinde kontrolü mümkün bir teoriye kavuşturan James Hutton' ı, modern kimyanın dahi kurucusu, büyük insansever Lavoisier'yi ve bunların daha nice benzerlerini görüyoruz. Tüm bu insanların ortak yanları, kendilerine seçtikleri ilgi alanlarında insanlığa kendilerinden sonra gelenlerin bilimsel çerçevede eleştirebildikleri, kalıcı düşünce abideleri bırakmış olmalarıdır. Bütün bu kişiler tüm yaşamları boyunca eleştirel akıl ve gözlem kılavuzluğunda son derece ciddi araştırmalar yapmışlar, birbirlerinin yaptıklarını denetlemişler ve Aydınlanma Çağı süresince tüm insanlığa tarihte eşi az görülen bir ümit ve iyimserlik kaynağı olmuşlardır.