Rıfat Ilgaz'ın yaşam öyküsünü anlattığı otobiyografik bir roman. Çocukluk yıllarından başlayarak o dönemin koşullarını kendi gözünden aktarmış yazar. Kurtuluş Savaşı'nın getirdiği yoksulluğu iki yumurtayı bir arada yiyemedim hiç diyerek dile getiriyor. Babası memur olmasına rağmen zorlu bir çocukluk dönemi geçiriyor küçük yaştan itibaren gittiği okullarda her daim başarılı ve sosyal bir çocuk. Yazma merakı küçük yaşta başlamış daha ortaokuldayken şiirler yazmış hatta İstiklal Marşı yarışmasına katılıp bir mektup bile almış dönemin Milli Eğitim Bakanlığından. O yıllarda dergilere şiirler göndermeye başlamış ve bazı şiirleri yayınlanmış. Lise yıllarında babasını kaybedince üniversite bitirmeden öğretmen okuluna gidip bir an evvel hayata atılma kararı almış. Gerede'de öğretmenliğe başlamış lakin genç yaşta bir de verem hastalığına tutulmuş. Bir evlilik yapmış ve iki çocuğu olmuş ancak hastalık bulaştırma riskinden çocuklarına bile çok yakın olamamış evliliğini de uzun süre sürdürememiş zaten. Sabahattin Ali ve Aziz Nesin ile birlikte Marko Paşa dergisini çıkarmış. Yoksulluk, sürgünler, cezaevleri üstüne bir de hastalığın getirdiği senatoryum süreci derken hayatı mücadeleyle geçen bir yaşam öyküsü. Rıfat Ilgaz'ı yakından tanımak isteyenlerin okuyabileceği bir kitap. Toplumcu gerçekçi Türk aydınlarının verdiği mücadeleyi de gözler önüne seriyor. Kurtuluş Savaşı sürecinden 1950'li yıllara kadarki toplumun yapısını da gerçekçi bir bakış açısıyla yansıtıyor.