Bedenlerinden çok ruh ve zihinleri yaşlı olan sevimsiz balıklar
"Örneğin şunu öğrendim ki, balıkların çoğu yaşlanınca ömürlerini boşuna geçirdiklerini söyleyip yakanırlar, sürekli sızlanıp herkesten şikayet ederler, ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu Dünyada daha başka türlü yaşamak da mümkün mü?"
Yaşlı balıkların genç balıklara:
"Hayat çok saçma ve amaçsız."
"Ömür dediğin ne ki, göz açıp kapayıncaya kadar bitiyor.",
"Bizim zamanımızda böyle miydi, bu zamane çocukları yoldan çıkmış.",
"Bu gençleri memnun etmek mümkün değil.",
"Ben genç değilim artık bunlar genç işi.",
"Biz sizin gibi rahat büyümedik."
"Bu gençlerden bir halt olmaz." gibi laflar yerine "Yaşam mükemmel bir şey ama doğru yaşamasını bilene."
"Bu yaşlarda bizim gibi evde oturup hayatını sadece çalışmaktan ibaret kılacağına git gez dolaş, bu yaşların tadını çıkar.",
"Seni görünce eski zamanlar geliyor aklıma, sana baktıkça mutlu oluyorum.",
"Hayatın tadı çılgınlıklar yapmaktan geçiyor, o yüzden yap, babanlar bir şey derse ben hallederim."
"Al bu senin, sen gençsin tabi ki eğleneceksin, harcayacaksın." diyen yaşlı balıklar çok nadir.
Kendisi yaşayamamış diye başkalarına yaşatmakta istemiyor ya da gençlere bakınca mutlu olmak yerine kıskançlık duyuyor. Kendi yaşamına izin vermemiş ama sanki ondan izin isteyen olmuş gibi yine izin vermeyip engellemeye kalkıyor. Ömrünün çoğunu evden kahveye ya da evden pazara gitmekle geçirmişler istiyor ki bizde bu ölü hayatın bir parçası olup 20-30 yılı aynı yaşayalım, hiçbir şekilde farklılık göstermeyelim?..
Size ne bu zevki ne de mutluluğu yaşatacağız. Tüh (!) o kadar yaşayamamışken bunları da yaşayamayacaksınız...
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.