"Kahvede oturuyorum. Eski Bastille Alanı'nda yapılan toplantıya katılanların bir kısmı St. Antoine Sokağından Ulus Alanı'na doğru geliyorlar. Ellerinde pankart. İşçi ve öğrenci karışımı bir topluluk. Tüm istemleri maddesel. Ellerinde yükselen pankartları özenle okumaya çalışıyorum önümden geçerlerken. Arıyorum, maddesel istekleri dışında, ruhsal derinlikleriyle ilişkin, insanın manevi yönüyle ilgili isteklerini açıklayan bir cümle bulabilecek miyim, diye. Ruhsal isteklerinin, insanın manevi yönüyle ilgili isteklerin olmadığı, insanın artık bunları düşünemeyecek kadar katılaştığı bir dünyada adalet kalmıyor demektir. Çünkü, insanda adalet duygusunu oluşturan, bu duyguyu canlı tutan kaynak, insanın ruhsal derinliği, insanın manevi yönüdür. Bir toplulukta ruh unutulmuşsa, manevi istekler yoksa, o toplumda gerçek anlamıyla sağlıklı insanların bulunmadıklarını hemen anlarız. Kimse, öldürülmüş ruhunun davacısı değil!"
Sayfa 97Kitabı okudu
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.