Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

29 Ekim 1919'da Perring, de Robeck'e yazdığı mektupta Ünye, Fatsa, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Batum'u ziyaret ettiğini ve bu bölgelerde mütarekeden sonra Türkiye'ye dönen Rum göçmenlerle karşılaştığını yazmaktadır. Bu göçmenler ya tekrar Türkiye'yi terk etmişler ya da terk etmek üzeredirler. Bu Rumlar'a savaş sırasında Türkiye'de kalan Rumlar da eşlik etmekteydiler. Perring, bu Rumlar'ın Türkiye'yi terk etmelerinin sebebi olarak güvenliğin olmamasını ve bazılarının geride bıraktıkları mallarını geri alamamaları olduğunu söylemektedir. Ayrıca, bu Rumlar'a Müslümanlar tarafından boykot uygulanmaktadır. Bu boykot neticesinde, tarlalarına kavuşup ürünlerini toplayabilseler bile bunları satamayacaklardır. Perring'in anlattıkları hakkında birkaç husus belirtilmelidir. Doğu Karadeniz bölgesinde ve belki de Anadolu'nun diğer yerlerinde asayişin ortadan kalkmasının başlıca sebebi Osmanlı Hükümeti'nin Mondros Mütarekesi'nden sonra İtilaf Devletleri'nin baskı ve talepleri yüzünden paralize olmasıdır. Bu durumdan sadece gayrimüslim ahali değil Türkler de zarar görmüşlerdir. Ancak İngiliz askeri temsilciler işin bu tarafından pek bahsetmemektedirler. İkinci bir husus ise gayrimüslim ahaliye Müslüman unsurun uyguladığı iddia edilen boykot meselesi hakkındadır. Boykot hakkında Perring'den başka Amiral Webb de, Lord Curzon'a gönderdiği 18 Ekim 1919 tarihli mektupta, Ermeni Patriği ile Rum Ortodoks Patrik Vekili'nin, Kuvay-i Milliye liderlerinin programında "katliam"ın olmadığını, zira bunun Avrupalılar'ın gözünde kendi davalarına zarar verebileceğini düşündüklerini, bunun yerine Hristiyanlar'a karşı "beyaz katliam" uyguladıklarını söylediklerini yazmaktadır. Ermeni ve Rum din adamlarının "beyaz katliam" dedikleri şeyden kasıtları, Hristiyanlar'ın asayişsizlikten tarlalarına gidememeleri ve hayatlarını idame ettirememeleriydi. Bu din adamları, Doğu Karadeniz bölgesindeki Hristiyanlar'ın bütün ümitlerini Müttefikler'e bağladıklarını ve adaletin ancak Müttefikler'in silahlarıyla sağlanacağını düşündüklerini belirtmişlerdi. Richard Webb bu ziyaret sırasında, Ermeni ve Rum din adamlarının Büyük Devletler'in Osmanlı Hristiyanları'nın çıkarlarını yeterince gözetmediklerini ve savaş sırasında Osmanlı Hristiyanları'na yardım sözünün savaşın heyecanı içinde verilip verilmediğini sorguladıklarını yazmıştır. Webb mektubuna, patrikhanelerin, özellikle de Rum Ortodoks Patrikhanesi'nin siyasi faaliyetlerin odağı olduğunu da eklemiştir. Müslümanlar'ın Rumlar'a uyguladığı iddia edilen ve varsa bile belli bir resmi merkezden koordine edildiğine dair herhangi bir işaret olmayan boykot bile aslında Rumlar'ın sayıca Müslümanlar'dan az olduklarını göstermektedir. Eğer Rumlar bölgede Hrisanthos ve diğerlerinin iddia ettikleri gibi sayıca fazla olsalardı, hele hele İtilaf Devletleri'nin asker çıkarmış olduğu Doğu Karadeniz bölgesinde, Müslümanlar'ın herhangi bir boykotundan çekinmeleri için bir sebeplerinin olmaması gerekirdi.
Sayfa 63 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.