"Biz İbrâhim’e delille akıl yürütmesi, kesin bir ilme ve imana sahip olması için göklerin ve yerin muhteşem saltanatını öylece gösteriyorduk.
Derken gece bastırınca İbrâhim bir yıldız gördü: 'Bu benim Rabbim, öyle mi?' dedi. Yıldız batınca da: 'Ben batıp kaybolanları sevmem' dedi.
Sonra doğmakta olan ayı görünce: 'Bu benim Rabbim, öyle mi?' dedi. O batıp kaybolunca: 'Eğer Rabbim bana doğru yolu göstermeseydi, elbette sapıklığa düşenlerden olurdum' dedi.
Bir gün de güneşi doğarken gördü ve hemen: 'Bu benim Rabbim, öyle mi? Bu hepsinden de büyük!' dedi. O da batıp kaybolunca asıl gerçeği haber verdi: 'Ey kavmim, şüphesiz ben, sizin Allah’a koştuğunuz ortaklardan beriyim.'
'Şunu bilin ki ben, dupduru bir iman ve teslimiyetle yüzümü gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah’a çevirdim. Ben müşriklerden değilim.' "