Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Artık tek başına boğulmayacaktı.
Hayır düşünceli değil, heyecanlıydı. Heyecanlıydı ve ilk kez yerinde duramıyordu. Bekliyordu, çünkü biliyordu. Uçurumun dibine, büyük ağacın gölgeliğinin altında yere ayak bastık. Adalia elimi bıraktı. Bu bir mıknatısın çekimi gibiydi. Arın kapının önünde bize doğru döndü. Yataktan yeni çıktığı belliydi. Üzerinde düğmeleri açık bir gömlek ve yürüyüş pantolonlarından vardı. Ayakları çıplaktı. Buraya kadar koşmuştu belki de. Onun varlığını hissetmişti ve bir an önce ona varmak istemişti. Ona varmak. Gözleri saniyenin onda biri kadar kısa bir sürede birbirine çarptı. Ne beni ne Daren'i görmedi. Adalia ayaklarına yeni kavuşmuş sakat bir çocuk gibi sarsılarak ona doğru koşmaya başladı. Arın sadece duruyordu. Kımıldamıyordu. Gözlerini ondan ayırmıyordu. Hayaller ve gerçekler... Sığ sular ve boğulanlar... Düşman safları ve dostluk bağları... Artık tek başına boğulmayacaksın. Boğulmayacaktı. Artık tek başına boğulmayacaktı. “Adalia,” diye fısıldadı. Kız bu zamana kadar hiç kimsenin yapmaya cüret edemediği bir şey yaptı ve onun boynuna atıldı. Aynı anda Arın kollarını onun etrafına sardı.
Sayfa 443 - Martı yayınları, İlahi lord ve Adalia'nın kavuşması.Kitabı okudu
·
1 artı 1'leme
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.