Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Tasavvuf'a dair
Tasavvufun temel özelliği, Allah hakkındaki bu Kur'ânî bakış açısından hareketle insanı, bütün boyutlarını cem ederek ve hepsini de aynı merkeze bağlayarak bir bütün haline getirmek, yani kemale erdirmektir". İhtirasları ve dıştan gelen ayartmalar yüzünden bir o yana bir bu yana yalpalayan insan, sürekli olarak çokluk içinde kaybolma tehdidi altındadır. Tasavvuf bu hareketi tersine çevirir. Bu birlik (vahdet), bu kendi merkezini bulma, topluluk içindeki en yoğun ve en canlı faaliyetin birinci şartıdır. Tasavvuf dünyadan el etek çekmeye davet etmez, feragate (hirstan uzak kalmaya) sevkeder. İşte bu da sâlih amelde bulunmaya (en doğru davranışı gerçekleştirmeye) imkân verir. Yani insan artık bencil çıkarları veya ihtirasları doğrultusunda değil de, herkesin hayrı yolunda faaliyet gösterir.Bu İslâmî anlayış ile Spinoza'nınki arasında, yani herkesin hayri yolunda faaliyet ile Ahlak'tan Teolojik-Politik İnceleme'ye geçmek arasında benzerlikten öte bir şey, belki de dolaylı bir kan bağı bulunmaktadır. Muhtemelen Spinoza bunu, Arapça yazan Yahudi filozof Ibn Meymun (1135-1203) aracılığıyla, Islâm geleneğinden, özellikle de Fârâbî'nin (872-950) Ideal Devlet (El-Medinet'ül-Fådıla) eserinden almıştı. Tasavvufun kaynağı Kur'an'dadır. İslam'ın temel hükümlerini içselleştirmekse, onlara karşı mesafeli durmak değil, tam aksine onların anlamını daha derin bir şuurla yaşamaktır.
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.