Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

201 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
BU KİTABA ERİDİM BİTTİM...
𝐆𝐈𝐑𝐈𝐒 BU KİTABI MERAK EDİYORSUNUZ AMA KARARSIZ MISINIZ? O vakit diğer incelemelere bakmayın bile. Çünkü diğer okurlar 'ergen' kitabı diyerek bu romana çamur atmışlar. Kitapta çok fazla "felaket, lanet, sahtekar, kıyak, berbat", gibi kelimeler yer aldığı için bir ergen kitabı ve seviyesiz olduğunu düşünüyorlar. Onlara diyeceğim şudur; LANET OLASI KİTAPLARI OKUMAYI BIRAKIN ÇÜNKÜ YAZDIĞINIZ İNCELEMELER O KADAR FELAKET Kİ ÖLDÜM Kitap aynen bu şekilde anlatılıyor bizlere. Çoğu kişi böyle görünce yazarın (okuduğum ilk kitabı) diğer eserlerinin de aynı olduğunu düşünüyorlar. Şahsen ben argo kelimeleri sevmesem de kitabı okurken gözlerim yaşardı. Neden böyle olduğunu detaylı incelemede söyleyeceğim. Kitabı kötüleyenlere aşırı kızgınım çünkü onlar ancak okumuş ama anlayamamış. Aslında girişi ve incelemeyi bu kadar uzun tutmayacaktım lakin değerli takipçim bu kitabı okumak istediğini, bir "Wattpad kitabı" olduğunu söyledi. Kendisine "nasıl yani?" Diye sorduğumda ise diğer incelemeleri okuduğunu ve diğer okuyucuların öyle yazdığını söyledi. Açıkçası diğer okuyucuların ne düşündüğü benim için önemli değil. Böylesine lanet olası incelemelere de biterim. Hiç bir fikri olmadan sadece tek bir görüş bildiren kişiler kendilerini entelektüel falan sanıyor. Lakin ne denli rezil olduklarını göremiyorlar. Diğer incelemelere bakınca da savunan ve ciddi anlamda konunun uzmanı kişiler "tekrar gözden geçirin basit bir kitap değil", diyince de onlara karşı püskürürler. "Herksin frkir v zkri frkldor" der va konuyu kapatırlar. Neyse çok uzattım. Öncelelikle bu kitabı çeviren ve bizlere ulaştıran 1967 yılında ilk çevirisini yapan
Adnan Benk
Adnan Benk
ve Yapı Kredi Yayınları baskısını çeviren
Coşkun Yerli
Coşkun Yerli
'ye teşekkür etmek istedim.
J. D. Salinger
J. D. Salinger
'ın kaleme aldığı
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında Çocuklar
tam bir felaket kıyak kitap. Romanın dili ve üslubu herkese hitap etmeyebilir. Amerikan kült filmi gibi konuşmalar içerdiği için çoğu kişi kötümser yorumlamış. Lakin verdiği mesaj çok önemli. Kitabın 2 farklı incelemesinden bahsedeceğim. Bir genel, kısa ve öz. Bir diğeri ise okuyan kişiler olursa kendi fikirlerimi ve kitabın verdiği mesajı aynı şekilde anladığımızı pekiştirmek için (pek kimsenin incelemelerimi okuduğunu sanmıyorum). Peki neden? Çünkü bazı vatandaşlar "bir ergen kitabı" diyerek okumak isteyen kişilerin okuma hevesini de yok ediyor. Tamam haklısınız, benim için de Wattpad kitapları bir kabustur, lakin onlarla bu kitabı aynı kefeye koymak bence bu kitaba bir hakarettir. 𝐘𝐀𝐙𝐀𝐑 𝐇𝐀𝐊𝐊𝐈𝐍𝐃𝐀
J. D. Salinger
J. D. Salinger
(Jerome David Salinger) 1 Ocak 1919'da New York'ta doğdu. Manhattan'da, az sayıdaki söyleşilerinden birinde söylediği gibi, 1951'de yayımlanan ve bugün bir "modern-klasik" sayılan tek romanı The Catcher in the Rye'daki (bu kitap
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında Çocuklar
) Holden Caulfield'ın çocukluğuna oldukça benzeyen bir çocukluk geçirdi. Bu da aslında bir "ergen" tarafından ağızdan anlatılmasının ne denli kolay anlaşılmasını fark etmemizi sağlıyor. 𝐈𝐍𝐂𝐋𝐄𝐌𝐄𝐌 İlk olarak okuyunca yetişkinlere yönelik yazılmış olduğunu düşünüyosunuz lakin bu romanın ergenler tarafından okunması gerek. Çünkü; kaygı, yabancılaşma ve toplumdaki yapaylık gibi konuları ele alıyor bu sebebiyle, daha çok ergenler tarafından okunan ve okunması gereken bir roman. Romanın baş kahramanı Holden Caufield, bize kendi ağızıyla ergenlik isyanının sembolü haline gelmiştir. Romanda bir tarla yok yani adına kanıp da almayın. Kitabın genel özeti olarak; Romanın baş kahramanı Holden Caufield'ın ilk ağızdan stili ile hikayeyi okuyuculara sunuyor bizlere. Holden'ın okuduğu Pencey adlı okuldan kovulduktan sonra ailesiyle yüzleşmemek için eve gitmek istemez. Bu sebeple de sağdan sola yalpalanır. Holden gözümüzde masum bur çocuktur. Noelden önce bir kaç gün boyunca başına gelmeyen kalmaz. Açıkçası "Kendini arayan bir çocuk", olsaydı romanın adı benim için hiç sırıtmazdı. Şimdi Hard incelemeye geçebilirim 𝐈𝐍𝐂𝐋𝐄𝐌𝐄𝐌 (HARD) Kitabı ilk gördüğümde canım Çavdarlı ekmek çekmişti. Dedim alayım, tarla falan geçiyor filan. Her neyse okumaya başladım. İşte bizim Holden okuduğu Pencey okulundan atılmış sonrasında ise veda için Tarih hocasının yanına gitmiştir. Hocası hep "hayatın bir oyun olduğundan" bahsederdi. Peki neydi bu oyun? Cidden hayat bir oyun muydu. Peki her oyunda hata yaptıktan sonra onu geriye alabiliyorsak neden gerçek hayatta da geriye alamıyoruz? Daha sonra bizimki kaldığı yurda döner. Orada 'sahte/yapmacık" olduğunu iddia eder. Çevresinde çoğu kişiyi hep yapmacıkla suçlar. Stradlater, Holden'ın yakışıklı ve popüler oda arkadaşıdır. Eskiden tanıdığı bir kız olan Jane ile çıktığını öğrenince küplere biner. Şimdi buraya kadar her şey bir ergen çocuğun öyküsü diye nitelendirdiniz dimi. Aslında bizler bir zamanlar Holden olduk veya Holden olacağız. Bizler yaşarken hayatı tecrübe ederiz. Holden kendini dış dünyaya kapatan bizleriz aslında. O kendini toplumun yapaylığından yakındığı için biz fark etmeden Holden'ın yerine koyuyoruz kendimizi. Ah Ameriga. 16 - 17 yaşlarında olduğunu düşündüğüm Holden'ın tuhaf Noel macerası. Ergenlik döneminde belirli kalıba sığmak için hayatımızda belli kararlar verme vaktine gireriz. Peki Holden arkadaşlarından ve hocasından bunakdar nefret ediyorsa neden onları özlüyor? "Ayrılışlarım acıklı, hatta kötü olabilir, ama bir yerden artık ayrılıyorsam bunu anlamak istiyorum. Bunu anlamadığınız zaman kendinizi daha kötü hissediyorsunuz." [Syf 10] Sebepsizce ayrılıklar üzer değil mi. Aniden gidişler can yakar. Şimdi hocasının ona dediği şu söze bakalım; "İlerde öyle çok düşüncen olacak ki, ama iş işten geçmiş olacak." [Syf 19] Aslında ergenlik döneminde verdiğimiz çoğu karar bizim için gelecekte önemli bir rol oynar. Bizler gençken verdiğimiz kararları şimdi düşününce bile, "keşke zamanında şunu yapsaydım," deriz. Peki neden öyle diyoruz ki? Neden gelecekte bunu demek yerine önceden yapmamız gereken şeyleri yapıp bize daha iyi bir gelecek sunmak için iyi kararlar vermiyoruz. Çünkü bizler tecrübeler ile çıkarız bir yola. Bir matematik sorusunu çözerken başta hata yaparız sonra da işi kapınca da ona benzer problemlerin üstünden rahatlıkla geçebiliriz. İşte bu yüzden aldığımız karar yanlış veya doğru olsa da iş işten geçtikten sonra faydası yok. Holden'ın kadınlar hakkındaki görüşleri de ilginçti. Ciddi anlamda 'kafa kız' dediği kızlara karşı nazikti. Tabi kendisinin hala "kiraz oğlan" olmasından yakınsa da, yine de Jane gibi kızlara karşı iyi bir tutumu vardı. "Bir kızı iyi tanımış olmak için ille de cinsel takılmanız gerekmez." [Syf 78] Gerçekten de kadınlara karşı fazla cinsel arzu olarak bakmak yanlış. Eh o zamanlardaki kadınları bilemem ama günümüzde "bazı" kadınlar kendilerini obje olarak tasvir etmekte. "Kadın bedeni bir keman gibidir," [Syf 92] Burada ise kadının ince ve zarif olduğunu. Bir kemanı kullanırken profesyonel kişinin çalarken kendinden geçirdiği, amatör kişinin ise kulakları sağır ettiği vurgulanıyor. Peki kadın ne alaka? Kadınlar keman gibidir narindir onlara hassas olmazsanız hayatı boyunca kulaklarınızı sağır eder. Holden bu söze hödükçe bakıyor ama açıkçası yukarıda cinselliği temel alıyordu. Holden kendi cinsel hayatındaki başarısızlığından gocunuyordu. Zaten olay o ya tecrübe kazanmak için otelin görevlisi ona bir kadın ayarlıyor. Kadın işleme geçmek isterken Holden birden duruyor ve istemiyor. Konuşmak istiyordu onunla. Kadın ise onu takmıyor. Bu da Holden'ı gerdi ve parasını verip kadını odadan çıkardı. Daha sorna kadın otel görevlisi ile gelip, görevli Holden'ı para için dövüyordu. Zavallı Holden. Daha sonrada kız arkadaşı olan Sally Hayes ile çıkmaya karar verir ve onu arar. Beraber tiyatroya ve buz pateni yapmaya giderler. Sonunda dayanamayan Caulfield kıza hakaret eder. "Doğrusunu bilmek istiyorsan, beni hasta ediyorsun." [Syf 129] Sally kaçtıktan sonra Caulfield bunalmış bir şekilde, ailesine çaktırmadan kız kardeşi Phoebe`yi görmek için eve gider. Holden Phoebe'ye bitiyor. Küçük kız kardeşi ile konuştuktan sonra ailesinden kaçar. Sonlara doğru Holden'ın eski İngilizce hocası. Mr. Antolini'nin evine gider hocası olgunluk ve yaratıcılık üzerine Holden'a yararlı sayılabilecek bir konuşma yapar, "Olgunlaşmamış insanın özelliği, bir dava uğruna soylu bir biçimde ölmek istemesidir, olgun insanın özelliği ise bir dava uğruna gösterişsiz bir biçimde yaşamak istemesidir." [Sy 179] "Sanırım, bu günlerde, ne olacağına karar vermek zorunda kalacaksın. Sonra, ne olacaksan ona göre hareket etmeye. Ama hemen. Bir dakika bile kaybedecek zamanın yok. Yok senin zamanın." [Syf 179] "Sen bir öğrencisin; hoşuna gitse de, gitmese de öğrencisin. Sen, bilgiyle yatıp bilgiyle kalkmak zorundasın." [Syf 179] Aslında bize yolunu kaybetmiş olan Holden'a doğru yolu bulması ve geleceği hakkında neler yapması gerektiğinden bahsetmektedir. Holden henüz genç olmasına rağmen kendini hep büyütmek durumunda kalmış. Aslında; Allie, Holden'ın ölen erkek kardeşidir. Lösemiden hayatını kaybetmiştir. Allie'nin ölümü büyük olasılıkla Holden'ın yaşadığı vahşi ergenlik sürecinin önemli tetikleyicilerinden biridir. Çünkü; "Bir insan öldü diye onu sevmekten vazgeçmek zorunda mısın, Tanrı aşkına; özellikle de, hayatta olanlardan bin kez daha iyi kalpli bir insansa?" [Syf 163] Holden Allie'ye bağlıydı ve onu kaybetmesi ile küçük kardeşi Phoebe'ye daha çok düşkün olmuş. Kendi abisi varken bile kendini daha olgun olarak göstermiştir. Abisini de yapmacık olarak görüyor. Neyse Antolini geceleyin Holden'ın kafasını okşarken Holden uyanır ve bunu homoseksüel bir hareket olarak düşünür. Şayet bende düşünürüm. Gece kafamı okşayan herifin teki olsa ağız burun bırakmam. Kitapta tam açıklanmıyor ama ben Homoseksüel olarak algıladım yani çocuğu olmamış biri çocuk sevgisi için okşar desek de yani elinde şarap dolu bardak ile koltukta uyuyan çocuğu izlemek bence aşırı tuhaf. Daha sonra da tanıdığı herkesten kaçıp uzaklarda sağır taklidi yaparak başka bir hayata başlamak ister bizimki. Lakin kardeşinden para aldığı için onu geri vermek için not bırakır. Daha sonra da kardeşi de gelmek isteyince vazgeçer ve onu oyun parkına götürür. Tabi o sırada yağmur yağıyor ve Holden ıslanmaktan rahatsız olmuyor. Kitabın sonunda da ileri bir gelecekten bahsetmeyip sadece hasta olduğunu ve psikiyatri tedavisinden sonra okula başlayacağını söyler. Bizlere Holden'ın yaşadığı bir kaç günlük macerada ailesi tarafından önemsenmeyip en iyi okullarda okutmak için her şeyi yaptığını düşünen ailelere örnek olması gerekir. Holden çevresindeki sahte dünyayla kendini bağdaştıramadığı için asosyal olan bir çocuktur aslında. Okurken kendimi onun yerine çok koydum, yukarıda dedim ya gözlerim yaşardı diye. Aslında onun yaşadığı travma onu bu hale getirdi. Holden; kardeşinin genç yaştaki ölümü, çevresindeki sahte davranışlar, değişimler ve büyüklüğün getirdiği sorumluluklar içinde kaybolarak bir çöküşe geçiyor. Herkesin ergen kitabı demesi bana bu yüzden sorun. Bu kitap bir ergen kitabı değil, ergenliği anlatan bir kitap. Kitap rahat bir üslup ile yazılmış ve ergenlik dönemden geçen birçok çocuğun duygularına yer vermiştir. Tabi böyle yazınca
J. D. Salinger
J. D. Salinger
abimiz eleştirmenler tarafından çok fazla yermiştir. Tabi ergenlikte okumak daha iyi ama bana göre kötü bir eleştiri alacak kadar 'felaket' kitap değil.
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 200359bin okunma
··
3 artı 1'leme
·
327 görüntüleme
Betül okurunun profil resmi
Kelimesi kelimesine aşırı katılıyorum 👍🏻 Ben de okurken çok beğenmiştim ve ardından incelemeleri okuyup şok olmuştum. Bayağı detaylı ve iyi bir inceleme olmuş, ellerinize sağlık. Ayrıca bazen insan yoğunluğun arasında uzun incelemeleri hemen okuyamayabilir, kaydedip daha sonra dönüyor olabilir :)
Ahmet Öner okurunun profil resmi
Diğer okurların ergen kitabı demesine çok kızmıştım yazarken. Hala kızgınım. Çünkü Holden'ın erişkinliğe adım attığı zamanda kendisini tanımasıni ve bulmasını güzelce işlemiş. Tabi o zamanın dili vs tercüme edilirken ki kelimeler insanı rahatsız etmekte. Ben açıkçası beğeni ve devamını oku kısmından kaç kişi okuyor görebiliyorum. Tabi bu kitabı yanlış tanıyan insanların daha çok bilmesini isterdim. Ben teşekkür ederim elinize sağlık. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim. 🌸
Ru☆eysa okurunun profil resmi
Çok merak ettim kitabı
Ahmet Öner okurunun profil resmi
Kitap genel kitleyi rahatsız edici şekilde yazılmış. Verilen mesaj dikkate alınsa keşke...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.