Ya ancak onun istediği var olur ya da o ancak var olanı ister. Yani, buyruğu özünü oluşturur varlığın. Hiçbir şey dışına çıkamaz bu buyruğun, Tanrı'nın isteğini aşamaz. Öyle ama, o zaman da buyruk dememek gerekir buna. Çünkü bu durumda tek başına bir varlık olmaktan çıkar Tanrı. Yarattıklarıyla bir ve aynı şey olur: Evrensel, değişmez ve sonrasız bir bütün. Gelgelelim, evrensel sessizdir. Bir şey istemez, bir şey almaz, bir şey vermez. Cezalandırmadığı gibi sevindirmez de. Ne doğrulayabilir, ne de yanlışlayabilir. Ne iyimser kılabilir, ne de kötümser. Kısacası, «O vardır!» îşte, onun için söyleyeceğimiz biricik söz budur. Bunun ötesine geçtik mi suspus oluruz, konuşamayız artık. Tanrısal varlığın eksiksiz oluşu bize söz payı bırakmaz çünkü. İnsana hiç yer bırakmayan bir dolgunluktur bu.