N. G. Kabal
Hepimiz Gökyüzü Olmak İstedik - Krallar Ve Soytarıları
Bu serinin en sevdiğim kitabı diyebilirdim, tabii diğer iki kitabı da çıkmış olsaydı. Ama bu kitabın yeri bende muhtemelen ayrı olacak çünkü karakterlerin gelişimi -özellikle Nova- ve kitabın gidişatı için önemli olan detayların ortaya çıkması açısından oldukça önemli ve bir o kadar da yaralayıcı bir kitap.
Krallar ve Soytarıları nasıl başladı...
Bambaşka bir yerden oldukça yaralayıcı ve gözlerim için oldukça zorlu geçen bir başlangıçtı gerçekten...
Ama sonrasında olanlar için aynı şeyleri diyemeyeceğim çünkü vârislerim bir araya gelmiş. Hiç beklemediğim birisi Nova'nın yerine geçip onun yerine İlmek de kalması da oldukça etkileyici sahnelerdi.
“Başka biri senin için de adalet arayacak.”
Vârislerin sadece bir piyon olmaktansa daha fazlasına sahip olma arzuları özellikle Ayzer vârisim...
Ayzer'i ben haklı buluyorum yaşadığı onca şeye rağmen kendini geride bırakmadı ve her ne kadar yaptığının doğru olup olmadığı hakkında arafta kalmış olsam da, o inandıkları için çabalayan bir vâris ve toprak krallığının başına gelmiş en güzel şey. Onların, Toprak ve Bereket krallığının zekasını hafife almak hiç de doğru bir hamle değilmiş.
Hava ve Nefes krallığına gelirsek her ne kadar Sonay vârisim biraz daha ortama atılmak, olayların içine dahil olmak istese de Sina lordum kendi haklı bulduğu yolla krallığını korumaya devam ediyor her zaman yaptığı gibi. Hava krallığı önce kendini düşünür. Arın'ın Elemental'in başına geçmesini destekleseler de onlar bile Tanrıçalar'ın diyara dönmesini düşünüyorlar özellikle denge bu kadar bozulmuşken. Kim bilir belki de haklılar.
“Büyük bir enerji açığa çıktığında ona denk başka bir enerji daha ortaya çıkıyordu.”
Tanrıçaların asıl planı Su krallığı.
Taht sırasının Ateş ve Işık krallığında olması da gerçekten bambaşka bir olay. Onu geçtim ne yani Arın tahttan kalkıp Evran'a öylece devretseydi olacakları düşünmek bile istemiyorum. Ama ya Nova'nın da düşündüğü gibi tahtta Evran değil de Daren oturuyor olsaydı o zaman da Arın aynı şeyleri yapar mıydı asıl değinilmesi gereken nokta budur.
İlahi Lord Arın. Her yaptığı konuşulan, kendinden çok şey beklenen, bir türlü gündemimden düşmeyen, her şeye rağmen hala direnen lord.
“Hepimiz Arın'dan doğru şeyi yapmasını bekliyorduk ama Arın yanlışlarla doluydu.
Yalnızlıkla doluydu.”
Senden daha azını beklemezdim... bu söze fobim oluştu. Birinden hep fazlası, daha fazlasını beklemek. Tamam su krallığı mükemmele bağlıdır ama bu seni güçlü yapacak olsa bile ya bu güçle beraber kaybettiğin hisler.
#235306133
“Arın özlüyordu... Hepsini, herkesi özlüyordu. İlahi lord yalnızlık çekiyordu. Ve ben onu daha da yanlızlaştırıyordum yaptıklarımla...
Bütün kulları tarafından terk edilen tanrı gibi... Ona inanıyorlardı ama asıl sorun da buydu. Ona o kadar çok inanıyorlardı ki her şeyi ona bırakıyorlardı. Belki de bu yüzden kutsal kitaplarda ibadet edilmesi gerektiği yazıyordu. Tanrı tek başına kalıyordu. Ve şeytan her geçen gün daha da kalabalıklaşıyordu...”
Onlar ilahi lordlar ama aslında hepsi hâlâ birer küçük çocuklar...
#235388552
Ve gel gelelim her şeyin başlangıç noktasına.
“Lordum. O kim?”
“Dünyanın kaderi... Su Krallığı'ndan geriye kalan tek şey. Su Krallığı'nın vârisi.”
Aslında Daren'e ne demem gerektiğini bilmiyorum. Toprak lordu mu yoksa Ateş lordu mu demeliyim.. kendini bu yüzden hiçbir yere ait hissedemeyen birine ne denir ki?
Zaman bize gösterecek bilmiyorum ama bende Nova gibi düşünüyordum. Toprak krallığının Eris'e verilmesi taraftarıyım. Tanrıçalar diyara geri dönmeseydi, Su krallığının dönüşünden sonra Evran'la yapılan savaşta kazanılsa ve birkaç küçük pürüz halledilerek diyar özüne dönse neler olurdu diye düşündüm de galiba bir şeyler hep eksik kalırdı. Bu seferde Tanrıçalar dönseydi diyar nasıl olurduyu düşünür olurduk.
Her ne kadar bize yaralar açsa da bir kitap, şifası gene onun kendisidir. Çünkü;
“Çünkü merhem ıhlamur olsa da şifası yarayı açandır.”
Kitabın diğer en sevdiğim yanları; Adalia'nın Arın'la kavuşması... Tanrı benim sığınağımdır...
Tayga ve Nova'nın yeniden birbirine bağlanması. Darenova sahneleri. Sina ve Nova'nın küçük sohbetleri. Arın'ın Nova'ya “Daha çok konuşalım olur mu?” demesi. Ve en önemlisi...
“Ama Arın'ın süt sevmesi çok tatlıydı.
İlahi lord süt seviyordu.”
İlk kehanetin çoğu ortaya çıktı ama gerisi de çok önemli. Tanrıçalar senin için taş atmış. Ya son olacaksın ya sonsuz.
“Yeniden doğduğunda onu bulmak zorundasın Daren, onu yeniden korumak zorundasın. Ama şunu anlamalısın, bazen birini korumak için ona zarar vermek gerekir. Tıpkı daha iyi bir dünya için başlayan bir savaş gibi.”
Yeniden doğuş varsa eğer bu kitabı bulmam gerekiyor. Seni bulmam gerekiyor Gök'
Hgoi3 - Deliler Ve Cellatlar çıkana dek;
Yıldızlar sizin için parlasın!
Görüşmek üzere.
