Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Cumhuriyet'in mali devrimleri, Tanzimat ve (i) Maliye Politikalarının, artık 'mali bağımsızlığın' devamı göz önüne alınarak düzenlenmesi esastır. Bunun için denk bütçe, kalkınmanın finansmanı dışında dış borca başvurmama, sağlam para, Merkez Bankası'nın kurulması, Milli Bankacılık (İş Bankası vb.) hedef alınmıştır. (ii) Cumhuriyet ile Tanzimat ve Meşrutiyet'in aksine; bütün malî kapitülasyonlar kaldırıldığından, Düyun-u Umumiye İdaresi ve uzantısı Reji gibi, mali vesayet kurumları tasfiye edilmiş ve mali bağımsızlık elde edilmiştir. Vergilemeyi egemenlik hakkı olarak uygulamaya sokmak mümkün olmuştur. (iii) Yeni kurulan Merkez Bankası aracılığı ile hazine işlemleri yaparak, devlet harcamalarının zamanında ve yerinde düzgün olarak ödenebilmesi: Para politikası ile Maliye Politikası'nın desteklenmesi. (iv) Osmanlı Vergi Sistemi'nin ve kalıntısı Şer'i ve Örfi Vergiler'in (Aşar, Ağnam vb.) vergi sisteminden kaldırılması ile Batılı modern vergi sistemini benimseyerek, devletin finanse edilmesi. Devletin tarihi gelir yetmezliği veya bütçe açıkları sorununun çözülmesini mümkün kılacak, bir verimli çağdaş bir vergi sistemine kavuşulması. (v) Devletin mali itibarının iadesi için, Osmanlı Borçlarından payımıza düşenlerin ödenmesi ve hazinenin mali kredibilitesinin tesisi. (vi) Vergi sistemini, çağdaş hukuk reformları ile oluşan hukuk devleti alt yapısına oturtarak ve vergi yargısını geliştirerek, kanunlarımızı tüm yurttaşlar ile yabancılara uygularken, mükellef haklarını ve vergi yargısını da sağlamak. Ayrıca tahsil usullerini de ıslah ile aracıları (mültezimleri) ortadan kaldırmak ve ayni vergileme yerine nakdi vergilemeyi esas alarak, Maliye İdaresini güçlendirmek. Bir devletin mali sistemi, ülkedeki iktisadi örgütlenme biçimine, iktidar yapısına/siyasal rejimine ve kalkınma düzeyine bağlıdır. Veya ülkenin mali sistemi bu kurumlarla uyumlu olmak durumundadır. Bir başka deyişle mali devrimler, bu kurumlarla uyumlu oldukları ölçüde gerçekleştiler ve başarılı oldular. Ancak mali devrimlerin sağladığı mali disiplin, ülkenin mali bağımsızlığının idamesi için gerekli ama yeterli değildi. Zira geri kalmışlığın doğurduğu sermaye kıtlığı dolayısıyla halkın yoksulluğu sorunu devam etmekteydi. Zaten Tek Parti Rejimi'nin kaderini neticede belirleyecek olan, ekonomik kalkınmada yani sanayıleşme alanında sağlayacağı başarı idi. İşte bu nedenle devletin kalkınmadan sorumlu kılınması ve kalkınmanın devlet eliyle finansmanı yoluna gidildi. (vii) Önce alt yapı yatırımları ve doğal tekeller olan demir yolları ile başlayan, inhisar işletmelerinin kurulması ve giderek devletçilik/sanayileşme planı ile sonuçlanan ve vergilerin, kamu hizmetlerinin finansmanı dışında sanayi yatırımları (KİT ler) için zorunlu tasarruf aracı olarak kullanılması yoluna girildi. Ancak ülkede mali disiplini ve mali bağımsızlığı sağlama konusunda var olan uzlaşma, devletin kalkınmadan sorumlu kılınması ile iktisadi örgütlenme biçiminin değişmesini (devletçiliği) gündeme getirdiğinde; doğal olarak fikir ayrılıkları yarattı ve muhalefet partileri doğurdu: TPcF (Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası) ve ScF (Serbest Cumhuriyet Fırkası) gibi. Oysa bir devrim içerisinde muhalefet hareketleri; eşyanın tabiatına aykırı olduğundan, bu girişimler gerçekçi değildiler. Yine de bu başarısız muhalefet partileri ve programları; "Çok Partili Düzen"e geçildiğinde kurulacak DP'ye (Demokrat Parti) entellektüel birikim ve kadrolar bıraktılar.
Sayfa 48 - Maliye BakanlığıKitabı okudu
·
49 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.