Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hiç kuşkusuz, Lozan sonrasındaki 1925'de hakem kararına göre 107 milyon altın lira olan borcun, 1933 Anlaşması ile 8 milyon altın liraya çekilmiş olması yani ilk tutarın % 7,5'na indirilmesi başarılı bir müzakeredir ve Türk basını da Anlaşmayı bir zafer olarak algılamıştır. "Şimdiki borcumuzun yekün miktarı eski borcumuzun bir senelik faizi kadar 292 bir şey demek oluyor. İşte zafer böyle bir zaferdir Aslında frangın değerindeki %40'lik düşüşün getirdiği amortizasyonu da eklersek; fiilen 5 milyon altın liradan daha azını ödemiş olduk. Böylece Lozan'daki borç tutarımızın fiilen % 5'inden azını ödedik. I. Dünya Savaşında bir İmparatorluk kaybedip; galiplere toprak kayıplarımıza ek olarak ödeyeceğimiz borçların yükünü hafifletmekten dolayı sevinmek ne kadar rasyoneldir bilinemez; ama o günün şartlarında yoksulluk koşullarında emperyalizm ile boğuşurken elde edilen her kazanç önemli olmakta idi. Dahası Osmanlı devletinin II. Meşrutiyet yıllarında bütçe varidatının %33'nü veya genel olarak yarısını Düyunu-u Umumiye servisine ayırdığını dikkate alırsak; Cumhuriyet'in % 7 civarında bir ödenek ile; hem servis yükü hem de millileştirme taksitlerini tasfiyesi, gerçekten büyük bir mali zaferdir.
Sayfa 137 - Maliye BakanlığıKitabı okudu
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.