Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bütçe açıkları veya gelir yetersizliği, Osmanlı Maliyesi'nin Düyun-u Umumiye İdaresi'nin eline düşmesine neden olan ve Cumhuriyet Hükümetini endişelendiren bir husustu. Nitekim Atatürk, "Bugünkü savaşımlarımızın gayesi tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın tamlığı ise ancak malî bağımsızlık ile mümkündür. Bir devletin maliyesi bağımsızlıktan mahrum olunca, o devletin bütün hayati kuruluşlarında bağımsızlık felce uğramıştır. Çünkü her devlet organı, ancak mali kuvvetle yaşar. Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart ekonomik bünye ile orantılı ve denk olmasıdır. Bundan ötürü devlet bünyesini yaşatmak için dışarıya müracaat etmeksizin memleketin gelir kaynaklarıyla idareyi temin çare ve tedbirlerini bulmak, lazım ve mümkündür. En üst düzeyde tasarruf milli özelliğimiz olmalıdır. …Ancak bu mecburiyetin tatmini ve kayıpların telafisi bugünkü maliye kudretimizin üstündedir. Bundan dolayı hükümetimizin, her medeni devlet gibi dış borçlanmalar yapmasında lüzum vardır…Biz memlekette bayındırlığı, üretimi ve halkın refahını temin edecek, gelir kaynaklarımızı geliştirecek verimli borçlanmalara taraftarız." Atatürk'ün maliye politikası konusunda iki ilkesi ortaya çıkmaktadır: (i) Ulusal bağımsızlık ancak mali bağımsızlıkla mümkündür ve mali bağımsızlık da denk bütçe ile sağlanır. (ii) Borçlanma bütçenin cari harcama açıklarının kapatılması için değil; sadece geri ödeme kabiliyeti olan kalkınma amaçlı yatırımlara, mahsus olmalıdır. Bu ilkelerin Keynes sonrası dönemde dahi bugün de geçerli olduğunu söylemek gerekir.
Sayfa 159 - Maliye BakanlığıKitabı okudu
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.