Bediüzzaman Said Nursî ‘nin okuduğum ilk kitabıydı. İnternetteki bir kaç kaynak bu kitaptan başlanılması gerektiğini yazıyordu ve o kaynaklara dayanarak bende ilk olarak bu kitapla okumaya başladım.
Bediüzzaman Said Nursî kendi örnekleriyle ve Kuran’dan aldığı ayetler ile iman eden insanın nasıl rahata kavuşacağını okuyucuya anlatmıştır. Aynı zamanda iman etmeyen bir insanın ne hale geleceğini, içerisinde nasıl bir gaflet barındıracağını da anlatmıştır.
Kitabın ismi içerisinde yet alan“Müvazene" burada imanın maddi ve manevi faydalarını ölçmek, tartmak ve kıyaslamak anlamında kullanıldığı gibi, küfrün de maddi ve manevi zararlarını ölçmek, tartmak ve kıyaslamak anlamında kullanılıyor.
Küfür; Allah’ın varlığı ve birliği gibi dinin temellerinden sayılan inanışları yadsıma ve bu yolda söylenen söz.
Allah’a iman; İslam'la şereflenmenin ilk şartıdır. Allah'ın varlığına, birliğine, eşi, benzeri ve ortağı olmadığına inanmak, yani tevhidi kabul etmek, iman esaslarının temelidir. Bizi yoktan yaratan ve sayısız nimetiyle yaşatan Rabbimizin üzerimizdeki en büyük hakkı, O'na iman etmemizdir.
İman ve Küfür Muvazeneleri yazı olarak biraz ağır olduğunu söylemek isterim. İçerisinde Türkçe olmayan kelimeler barındırıyor. Aslı ve orijinalliği bozulmasın diye tam çeviri yapılmadığını düşünüyorum. İçerisindeki kelimeleri anlamamak tabiiki de bizim kusurumuz. Cümle içerisindeki anlamını bilmediğim kelimeleri cümlenin tamamını okuyarak anlam çıkardığım oldu.