Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

152 syf.
6/10 puan verdi
Tutsaklığın hiçbir şekli kolay değil muhakkak ama bir annenin çocuğunun varlığıyla hapsolmuş hissetmesi… Bu bana kaçıp kurtulması en zoru gibi geliyor. Kalbim ve zihnim onları ayırmaya asla razı gelmediği için muhtemelen. Ama kendi duygularımızı ve deneyimlerimizi kenara koyup, başkalarını görüp dinlemeye açık olmadığımız sürece dünyada acılar azalmıyor, artıyor. Anneliği kabullenemeyen, çocuğuyla bağ kuramayan anneler var, babalar gibi. Bazıları ilk başta, loğusalıkta, bazıları dönem dönem, bazıları ömür boyu. Kendilerini kazıya kazıya içlerindeki o “kutsal” anaya ulaşmaya çalışanlar var. Kendilerini feda edip mış gibi yaşayanlar da var. Ya da gözünü karartıp ömür boyu kınananlar da var. Toplumun ve “öteki”lerin inkarla kuvvetli bir iş birliği var çünkü mevzubahis rolden çıkan olunca. Bunlar konuşulmalı. Hem çocuk yapıp, hem kariyer yapan, bakımlı, fit, seksi, çalışkan, bilge, sosyal, pozitif, güçlü kadınları yeterince modellediğimize göre, hafifleyeceğine artan yüklerimiz bizi topluca tükenmişlik sendromuna sürüklemeden bunları da konuşmalıyız. Geber Aşkım loğusa bir annenin sayıklamaları. Çok sert diye okumuştum, bana öyle gelmedi, deliliğe yaklaştırıp yumuşatılmış gibi hissettim. Edebi hazzı bulamadım ama okuduğuma memnnunum. Öncelikle babalara ve baba adaylarına tavsiye ederim. Öyle “herkes anne oluyor” , “bir sen mi doğurdun?” demekle olmuyor. Ebeveynliğe siz de hazırlanın, bu bir takım işi. Alınacaklarla iş bitmiyor. İşin psikolojisi hepsinden önce geliyor. Sen de zamanı gelince bu dediklerimi unutma Can. Ama sen daha dur, daha çok konuşacağız bu konuları.
Geber Aşkım
Geber AşkımAriana Harwicz · Çınar Yayınları · 2019200 okunma
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.