Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1789
Goethe'nin yeni bir çağın başladığı inancına şaşmamak gerekir. Bununla birlikte devrim bitmiş olmaktan çok uzaktı. İzleyen iki yılda, hem yönetimde hem de toplumun temelinde daha ileri radikalleşmelere tanık olundu. Sonra, 1794 yazında, yeni eşitsizliklerin ve kimi eski ayrıcalıkların yeniden ortaya çıkmasına, nihayet yeni bir monarşinin oluşmasına izin veren devrimci dalganın ani bir gerilemesi söz konusu oldu. Bu süreç içinde, pek çok insanın zihnini ve devrime karşı olan sempatiyi çokça bulandıran ünlü 'terör' yer aldı. Konvansiyon'dan ucu ucuna bir çoğunlukla geçen kralın idam kararını, kraliçenin ve pek çok aristokratın idamı izledi. (...) Bu korkunç manzara, 'Her devrim, kendi evlatlarını yer' deyimini ve devrimlerin faydasız ve kanlı girişimler olduğu algısını yaygınlaştırdı. Bu yanlış bir genellemedir. Ne İngiliz Devrimi kendi liderlerini yedi -o görev Restorasyon'un cellatlarına bırakıldı ne de Amerikan Devrimi böyle bir şey yaptı. Bu ayrıca, Fransa'da etkili olan gerçek güçleri tümüyle kavramayı başaramayan bir gözlemdir.
Sayfa 281Kitabı okudu
·
1 artı 1'leme
·
104 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.